Ey Sevgili! (asm)

-Fahr-i Kâinat Efendimizin
(asm) anısına…-

Onu sevdik,
Onu andık her an.
O sevgililerin en sevgilisi idi.
Önce o bizi sevdi.

 

Hem de bizim haberimiz bile olmadan..
Doğduğu an “Ümmetî, ümmetî“ demişti.
Ve herkesin, mahşerin dehşetinden “nefsî, nefsî” diyeceği an yine o (asm) “ümmetî, ümmetî” diyecekti.
En çok o sevildi,
En çok o anıldı,
Ve kıyamete kadar da o anılacak.
Bizler onu anlatınca sözlerimiz güzelleşti.
Onsuz hayatın hiçbir mânâsı kalmamıştı.
Kalpler kırık,
Gönüller hiç hoş değildi.
O sevdirdi bize güzel şeyleri.
Yolumuz karanlık,
Hedeflerimiz başka başka idi.
O yolumuzu aydınlattı.
Hayat o kadar çekilmez hâle gelmişti ki.
İnsanlar yırtıcılıkta sırtlanları geçmişti.
Asırlar bir bir onun getirdiği Nurlarla şereflenmişti.
Nice müceddidler,
Nice maneviyât sultanları bu caddenin yolundan yürümüştü.
İşte yine bizi böylesine aydınlatıyor.
Zaman geçse de,
Asır başkalaşsa da,
Herkes dünyaya dalsa da…
Ey sevgili!
Bizi garip bırakma,
Bizi yalnız bırakma.
Hâlimiz perişan.
Ağlarız, ağlatamayız,
Hissederiz, söyleyemeyiz,
Dili yok kalbimizin,
Ondan ne kadar bîzârız.
Bizi bizden alan öylesine hayat halleri ile karşı karşıyayız ki!
Şartlar çok acımasız.
Dostlar öylesine az ki…
Yalnız senin sevgin ile kalplerimiz teselli buluyor.
Sen bizi biliyor,
Hâlimizi görüyorsun.
Hiçbir sevgi ve sevgili buna çare bulamıyor.
Hele şu mecâzî sevgililer…
Bir çoğu maşukundan şikâyet ediyor..
Sonra yine sana yöneliyoruz.
Ey sevgili!… Ey sevgili!…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*