21 Temmuz 2015’de Konya’da vefat eden merhum Halil Uslu’nun Haziran 2015’de Köln/Almanya’da verdiği bir konferanstaki konuşmasını rahmete vesile olması temennisiyle yayınlıyoruz.
Çok değerli misafirler, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum, tekrar hoşgeldiniz diyorum. Değerli Şükrü Bulut Hocamız, aziz kardeşim anlattı, gözlerim yaşlarla doldu. Bizim için söylenecek herşeyi söyledi. O zatların kısm-ı azamı, hemen hemen hepsi, Hakk’ın rahmetine kavuştular… Hepsi mümtaz Nur talebeleriydi. Hepsi dava adamlarıydı. Biz buraya geliyorsak evvela Cenab-ı Allah’ın avn-ı inayeti sonra da onların gayret ve himmetleriyle buralara geldik. Ne gördükse biz onlardan gördük. Buralara kadar bu dava bir bayrak yarışıdır. Üstaddan onlara, onlardan bizlere… Bizlere derken; yani sizlere bu bayrak geldi. Bir bayrak yarışındayız. Ne formamızı değiştireceğiz ne de bayrağı düşüreceğiz.
Kazım Bey kardeşimiz, Latif Bey kardeşimiz, Şükrü Hocamız, İsmail Özdemir Bey kardeşim, yine İslam Teşkilatı Başkanı Ali Kızılkaya… Onlar ne kadar güzel konuştular. Herşeyin özetini yaptılar. Ben de şöyle bir iki gönül tellerine dokunarak sözlerimi toparlayacağım. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. 15 yıl dediler, Cenab-ı Hakk bunun yanlarına rakamlar koysun. Belki biz göremeyeceğiz. Ama burada vızıltı şeklinde sesleri çıkan o yavrular görecekler… 15’ler, 30’lar, 45’ler, 50’ler, 60’lar… Osman amcanın torunları, Mikail Yaprak’ın torunları; bak burada oturuyor. Bunlar görecekler inşaallah. Bu cihetle sizi tebrik ediyorum. Aslında ben tebrik etmiyorum. Sizi başta Fahr-ı Kâinat Efendimiz tebrik ediyor.
Bizler Nur deryası içindeyiz
İsmail Özdemir kardeşim sözlerinin başında bir Hadis ile konuya girdi. (Peygamberimiz [ASM] bir gün bir kısım insanlardan bahsetmiş, özelliklerinden bahsetmiş sonra da onlara ‘Allah’ım onları koru, muhalefet edenlere karşı onlara yardım et. Kıyamet gününde gözümü onlarla aydınlat’ diye dua etmiş. Sonra da Yunus Suresindeki şu Ayeti okumuştur: ‘Dikkat edin Allah’ın dostları için ne bir korku vardır ne de onlar mahzun olurlar.’ ) Siz o Hadis-i Şerif’e mazharsınız, muhatabsınız. Ama bizim evimizde siyah beyaz bir kedimiz var. O kedi olduğunu bilmiyor. Ailece kediyi çok severiz, ama kedi olduğunu bilmiyor…
Bazan, bazan, bazan bizler de kendimizi bilmiyoruz. Onun için şair diyor ki; ‘Ol Mâhîler Ki deryâ içredir/ Deryâyı bilmezler’. Balıklar denizin içinde, derya olduğunu bilmezler. Bizler Nur deryası içindeyiz. Bediüzzaman’ın deryasında, Fahr-ı Kâinat’ın deryasında ama bazen gaflet bizi yakıp bitiriyor. Onun için merhum Zübeyir Ağabey ‘Vurdumduymaz, hakiki Müslüman olmaz’ diyor.
Kâinatı senin için yarattım
Bugün, bu ay, bu yıl Fahr-ı Kâinat Efendimizin dünyaya teşriflerinin 1444. sene-i devriyeleri. O olmasaydı ne olurdu acaba? Bir sual! Hep soruyu Sükrü Hoca soracak değil. Ara sıra da bana bırakıyor yani… Dünya karanlıkta kalır. Bu 15 yıllık proğramlar, bu Nurlu bayramlar olmazdı. Onun için Cenab-ı Hakk Hadis-i Kudsi’de kendisi buyuruyor, diyor ki: ‘Levlake levlak lema halaktul eflak’ Kâinatı senin için yarattım. Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım.
Akif-i Sani Ali Ulvi Kurucu Ağabeyimiz, Üstadımızın namdar talebelerinden. Benim de -hasbel kader- üzerimde emeği olan bir Ağabeyimiz. Bahri Bey burda mı? Musiki olan. Gönül telleri… O da bilir bu olayı. Konya’da çok meşk yapmışızdır. Mevlana ihtifallerinde (anma, kutlamalarında) aruz vezninde cüzzam makamında Ali Ulvi Kurucu Ağabeyimiz bu Hadis-i Kudsi’yi tefsir ediyor. Diyor ki:
“Doğmazdı kalbe iman/ İnmezdi arza Kur’an/ Meçhul kalırdı esma/ Levlake ya Muhammed”
İşte, siz ve biz, hep beraber böyle bir Nebi-yi Zişan’ın ümmetiyiz biz. Nereye kadar ümmetiyiz acaba?
Alimler peygamberlerin varisidir
Değerli kardeşlerim, Cenab-ı Hakk Peygamber-i Zişan’ımıza gerçek manada ümmet eylesin. Bizim adımıza gerçek manada ümmetlik yapan Bediüzzaman Said Nursi. Neler anlattılar, neler seyrettik. Bu Ali Ulvi Kurucu Ağabeyimiz Bediüzzaman’ın Tarihçe’sinin Önsözü’nde -kaldı ki Zübeyir Gündüzalp Ağabey bu fakire demiştir: ‘Bu Önsöz, on kitap mesabesindedir’ – diyor ki bir Hadis-i Şerif ‘El ulama verasetul enbiya’ Alimler peygamberlerin varisidir. Çağımızın en büyük – öbürü de gönül sultanı zatlar, ama hata işlemeyelim- ama çağımıza en büyük bir peygamber varisi. Hazreti Bediüzzaman 19. Söz eserinde Peygamber-i Zişan’ımız için diyor ki; Bütün Müslümanlara imam, bütün insanlara hatib. Dönelim Bediüzzaman’a 21. yüzyılda bütün Müslümanlara imam, bütün insanlara hatib.
Hep biliyoruz, biraz daha bileceğiz inşaallah. 200 irili ufaklı devlet. 7 milyar büyük dünya ailesi. Leyle-i Kadir’de Bediüzzaman diyor ki: ‘Elbette nev’i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse. Maddi ve manevi bir kıyamet başlarına kopmazsa’ An şart (şart ile).
RUMEN PROFESÖRÜN TESPİTİ
Hazreti Bediüzzaman bakıyor, bugüne bakıyor, düne bakıyor, yarına bakıyor, o güne bakıyor. Nerden bakıyor? 3650 metre yüksekliğindeki Başet Dağı’ndan bakıyor. Benim köyümün yaylası. Oranın çocuğuyum ben. Mikail Hocam burada. Doğru mu Mikail kardeşim? Oranın çocuklarıyız biz. Üstadın torunlarıyız bizler. Sizler de öylesiniz. Erek Dağı’na çıkıyor, Isparta Barla’nın Çamdağı’nın tepesine çıkıyor, Gelincik Dağı’na çıkıyor. Kastamonu’da Karadağ’a çıkıyor, Şeyh Sanan tepesine çıkıyor. Nerede Şeyh Sanan tepesi? Efendim! Tiflis, Allah razı olsun! Oralara çıkıyor. Ne yapıyor biliyor musunuz? Yepyeni bir ufuk, yepyeni bir tecdid hareketi… Oradan bakarak, o ufuklardan bakarak 14 büyük eser, 7000 sahife… Çağdaş, eşsiz bir tefsir Risale-i Nur külliyatı. İşte Bediüzzaman işte tecdit hareketi.
Değerli kardeşlerim, buna kim bakıyor ayrıca biliyor musunuz? Bükreş üniversitesinden bir profesör Georg Gregori isminde. Ne olacak bu beşeriyet, bu nüfus, bu patlamalar, çatlamalar… Eser araştırıyor, derman arıyor. Risale-i Nur’a gidiyor. Risale-i Nur’u baştan sona kadar okuyor. Merhum Mustafa Sungur Ağabey bu hadiseyi bana üç defa söylettirmiştir. Okuyor Nur Külliyatı’nı beyanat veriyor. Ne diyor biliyor musunuz. ‘Medeniyetler çatışmasını önleyecek, dünya barışını sağlayacak eser Bediüzzaman’ın eseri Risale-i Nur Külliyatı’ diyor.
Mehmet Akif de, “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı/ Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” diyor.
Çağın parolası, tecdid hareketi
Değerli kardeşlerim, Hazreti Bediüzzaman’ın bir iki sözleriyle sözümü noktalıyorum. Diyor ki Bediüzzaman Kastamonu Lahikası’nda, ‘Kimin imanı varsa o cihetle kardeşimizdir.’ Çağın parolası, tecdid hareketi. ‘Kimin imanı varsa’ kavga bitiyor. ‘O cihetle bizim kardeşimizdir.’
Hem burda ruhaniyat da var. Deminden beri feryat ediyoruz. Burada Peygamber-i Zişan’ımızın, Hazreti Üstad’ımızın, Şah-ı Geylani’nin, Hazreti Mevlana’nın ruhaniyatı nasıl olmasın? Biz onlarla beraberiz. Onlarla yaşıyoruz biz. Hepinize saygılar sunuyorum.
(21 Temmuz 2015’te Konya’da Hakk’ın rahmetine kavuşan Halil Uslu, hayatında 1500’den fazla konferanslar vermiştir. Bunlardan yüzlercesi Türkiye sınırları dışında, kısm-ı azamı Avrupa’da, Avusturya, İsviçre, Hollanda ve bilhassa Almanya’da gerçekleşmiştir. Haziran 2015’de Köln’de yaptığı bu son konuşma Avrupa’da bir nev’i veda konuşması olmuştur. Ruhu şad olsun.)
Sezai Mumcu – Almanya
Benzer konuda makaleler:
- Aydınlar Ocağı’nda Hz. Bediüzzaman
- Mustafa Ekmekçi ağabeye ziyaret
- Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz…
- Sungur Ağabey diyor ki…
- Kıyamet neden kafirlerin başına kopacak?
- Rüyaların verdiği mesajlar
- Şeair-i İslâmiyenin delilleri
- Bediüzzaman için ne dediler?
- Nurcularda ‘Rol model’ olur mu?
- Bediüzzaman TIR’ının ardından
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun