Kalp farkında… Ya sen ey nefis?

Kalp alabildiğine mesrur…

Ruh hakeza…

Nefis küt küt diye atıyor,

Çünkü Ramazan geldi…

Nefsime gem ol Ya şehr-u Ramazan…

Kalbime namütenahi feyz ver…

Feyz kat; şu gönül soframa,

Şu aç bırakıp doyuramadığım ruhuma,

Hiç doymayan nefsime,

Maalesef ki cürümlerimin henüz farkındalığındayım .

Terbiye et midemden ziyade nefsimi…

Şu doymayan nefsime bir itminan gel…

Ebedî olmaya vesile kılsın Rabbim edebimi…

Belki necat buluruz senin bu seferki ikazınla…

Kulaklara unutulmayacak bir sadasın Ya Şehr-u Ramazan..

Şu etten ibaret,

Ve tam dönmeyen dillerimize kendinden mübareklik kat, döner belki senle,

Rabbe avuç açarken ses kat kallere…

Seyyiattan hoşnut nefse,

Bir duvar ör mağrip ile maşrık arasında…

Perdeleri kaldır, Hakkı “bihakkın” göremeyen gözlerden…

Belki işitiriz de on bir ay boyunca kulak arkası ettiğimiz o lahuti sadaları…

Süpür, cümle kâinatın kirini…

Bir nefs-i nadanım…

Nuruna ve bereketine gedayım..

Beçarım…

Çaresaz’ a kapı ol bana…

Zira miftahı da sende…

Pür-ü pak bir kalp,

Bir de bir gönül ver ki; bereketinden…

Uhrevî sandukçamı doldurayım…

’Kul’ diye yâd edileyim.

Bir de Leyle-i Kadir’ in var,

İşte “gece” nin bile kadrini bildiği bu gecede,

Kadir kıymet namına;

Rabbe berrak bir dilekçem olsun amellerimde, bilhassa secdede…

Hulâsa hoş gel bizlere…

Biz hoş buluyoruz kesif bereketini…

Ya şehr-u Ramazan….

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*