Nurlu korona Nurcu korona!

Kovid-19 ile alâkalı rivayetler muhtelif; kimi bu virüsün mikroorganizma değil bir molekül olduğunu, kimi bu virüsün zaten var ve Sars/Mers grubunun türevi ve mutasyon geçirdiğini söylüyor.
Kimi, Kovid-19’u başımıza salanların; ısınan dünyanın hava, kara trafiğinin ve fabrikaların durmasıyla soğuyacağı, 2015’te dünya devlerinin Paris’te bir araya gelip böyle bir karar aldığı, kimi biyolojik bir harb, kimi Çin’in büyümesine mâni olmak veya paranın el değiştirmesi ya da 5G denemeleri olduğu, komplo teorileri dolaşıp duruyor.

Her ne tür bir belâ ise de, Rabbimiz “Asa en tekrehu şeyen ve huve hayrün leküm: Bakarsınız, sizin hoşlanmadığınız birşey, hakkınızda hayırlı olur. (Bakara Sûresi, 2:216) buyuruyor.

Evet, kimse musîbetlere ve hastalıklara giriftar olmak istemez, fakat bu belâ bize çok şey anlatıyor.

Zira insanlık olarak çok şımarmış, hattâ kudurmuştu. Biz ise, ekser İslâm aç ve refaha izn-i şer’i yokken israfın dibine vurmuş; kadir/kıymet bilmeme, büyük/küçük tanımama, vefasızlık, hiçbir şeyi beğenmeme, gardrop ve erzak şişkinliği gibi yoldan yolaktan çıkmıştık. Tam bu hâller zirveye çıkmış, savaşlar bitecek mi, İslâm bu hâliyle nasıl inkişaf edecek diye ye’se düşüp kıyamet beklentileri içindeyken, korona devreye girdi. Herşeyi silbaştan yapacak, belki de fabrika ayarlarına çekecek gibi…

Ufuktan enfüsî daireye kadar dünyamızda neler değişti veya değişecek bir bakalım:

COVID19 NE GETİRDİ?

Dünya o kadar sarhoş olmuştu ki, o hızla başını bir gezegene çarpıp erken bir kıyameti koparacaktı ki düdüğünü çaldı korona, herkes geçti esas duruşa.

Menfaat şebekeleri parayı yüzde seksenden alıp yüzde 20’ye belki yüzde 10’a paylaşmak için dünyayı ateşe vermekten çekinmedi. Çekti silâhını korona delikli demir karavana.

Trafik felç olmuştu. Hele büyük şehirlerde yollarda geçiyordu ömür. Herkesin altında son model araba, magandanın arenası olmuştu trafik. Kazalar, ölümler, dolmuştu âciller. Kornaya bastı korona, ağalar oldu maraba..

Uzmanlar büyük ihtimalle Çin’de vahşi hayvan satan bir markette başlayan pandeminin küresel vahşi hayat ticaretini durdurmak için bir dönüm noktası olduğunu söylüyor.

Egzotik yemekler bazı Asya ülkelerinde statü ve zenginlik belirtisiydi. Vahşi hayvanları yemek veya ilâç sektöründe kullanma arzusu, yasadışı yollarla tedarik edilen, hastalıklar için üreme alanı sağlayan ve virüslerin insanlara sıçrama şansını arttıran vahşi hayvan ticaretini de şekillendirdi ki korona, dokunma dedi kardaşıma.

Futbol sahaları fişeklerle, satırlarla harp meydanına dönmüştü, korona sahaya indi, “hayde bakalım maçlar iptal, kavgasız bir maça kadar dağılın oyun pas” dedi. (Şimdi “in cin top oynuyor.”)

Son zamanları Afrika gibi sömürge memleketler açlıktan kırılırken, yüz milyon dolarları bulan futbol transfer ücretleri, futbol gelirleri olmayınca düşüşe geçti. Ödenen 5-6 milyonluk maaşlardan feragat edildi ki “feda” dedi korona.

AVM’ler, çarşı pazarlar günlük ihtiyaç için varken; ihtiyaçtan fazlası talepleri, alanın israfını, satanın da talep patlamasıyla fahiş fiyatı, arz-talep dengesi yerine eğlence merkezlerine, insanların dünya hayatına daha çok meyletmelerine, dolayısıyla ahireti unutmaya sebep olduğundan, “haydi ahirete harca” dedi korona.

Avrupa’ya ilk gelen “gurbetçiler” ibadet ihtiyacı için önce fabrikaları kullanırken sonra onları satın alıp camiye çevirdiler. Daha sonra Osmanlı mimarisine münasip kubbeler ve minareler yaptılarsa da ezan sesine hasret kaldılar. Bu virüs sebebiyle moral/motivasyon için bazı belediyeler hoparlörden ezana izin verdiler. Şimdi Berlin’den Cordoba’ya, ezan okudu korona.

Derslere de giden, fakat gelen Cum’a mesajlarına “niye hep Risale-i Nur’dan” diyenler, şimdi hemen hergün Nurlar’dan bir pasajı paylaşıyorlar ki, “oku” dedi korona.

Ve… Dünya dijital bir dershaneye döndü. Her zaman okuyan, fakat dünya meşgalesinden yeterince zaman ayıramayan Nurculara, korona dijital dünyada hava zerrelerini Nur’la doldurup teksir etti. Şimdi her ev bir dershane.

Daha neler neler..

Nur ol korona.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*