Toplumdaki bu değişimin ‘piyasa’ya yansımaması düşünülemezdi. Nitekim, tesettüre uygun giyim üreten firmalar, bir dönem ‘Manifaturacılar Çarşısı’nın yıldızı oldu.
Derken, bu ürünleri geniş kitlelere duyurmak için ‘defile’ler düzenlenmeye başlandı. 1990’lı yılların başındaki bu defileler, bilhassa yeni örtünmeye başlayan; ancak arzu ettiği ölçülerde kılık-kıyafet bulmakta zorlanan ‘tesettürlü öğrenciler’in ilgisini çekti.
Bu ilgi, haklı olarak beraberinde yeni bir tartışmayı da getirdi. Tesettür, podyuma çıkmalı mıydı? ‘90’lı yıllarda bu konu da çok tartışıldı. Elbette, ameller ‘niyet’lere göre değerlendirilir ve kişilerin ‘kalp’lerindeki niyeti bilemeyiz. O günkü tartışmalarda, ‘podyum’deki tesettürün, gençler üzerinde ‘teşvik edici’ bir etkisi olduğu da söylenebilir.
Son günlerde ise yeniden benzer konular tartışılmaya başlandı. İstanbul’da düzenlenen bir ‘tesettür defilesi’ çeşitli yönlerden eleştiri konusu oldu. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: O gün ‘podyum’da sergilenen ‘tesettür’ ile, bugün sergilenen tesettür arasında maalesef çok fark var. 1990’lı yıllarda podyuma çıkan tesettürde, ‘örtünmek’ daha ön plandaydı ve olması gereken de buydu. Bugün podyuma çıkan ‘tesettür’ün ise örtmekten uzak olduğu görülüyor. Bu yöndeki eleştiriler çok haklı. Üretici firmalar bu eleştirileri mutlak sûrette dikkate almalı. Tesettürü ‘layt’ hâle getirmek kimseye bir fayda vermez ve mânevî mes’uliyeti olan bir konu. Ama aynı zamanda, ‘tesettür’ü vesile yaparak ‘inanç değerlerine’ hakaret etmek istenlerin varlığını da kabul etmeliyiz.
Tamam, tesettür bugün de podyumda olsun. Fakat, tesettür anlayışını tahrip edecek şekilde değil; çizilen sınırların dışına çıkmadan bu iş yapılsın. Olur olmaz yöntemlerle tesettürü tahrip etmeye çalışanlar itirazı hak eder.
En tehlikeli olan da, tesettürü ticarî menfaatlere âlet etmektir. Bu yolla belki ‘para’ kazanılır, ama itibar kazanılmaz. Gönül istiyor ki, tesettürü temin eden kılık-kıyafet üreten firmalar milletin taleplerine cevap verirken bu hususlara da dikkat etsin. Tesettür adına ortaya çıkıp, tesettürü tahrip eder şekilde davranmak kimseye fayda sağlamaz. Elbette tesettürü tercih edenlerin talepleri de değişi-yor, ama temel sınırlar belli. Lüften bu sınırlar zorlanmasın; kişiyi örtmesi gereken kıyafetler, haram nazarların celbine sebep olmasın…
Benzer konuda makaleler:
- Başörtülüleri tesettüre dâvet
- Başörtüsünü taşımak
- Tesettür herkese farzdır
- Müstehcenlik rüzgârı
- Tesettüre çağrı
- Tesettür ve Risâle-i Nur
- Tesettür meselesi
- Başı örtülü tesettürsüzler
- Tesettür fıtrîdir
- Kıyafetin gizemi
herşey sünnet-i seniyyeyi harfi harfine uymak ve uygulamakla hallolacak inş. Allah feraset ve basiret versin.