Papa’nın sözkonusu konuşmasını sabırla okumak, tahlil ile anlamaya çalışmak elbette ki kolay değildi. Saldırgan ateistlerin karşı gelişlerini atlatmaya çalışan Papa, ilmî olduğu kadar diplomatik bir üslup da kullanmış. Hıristiyanlık âleminin ruhanî lideri sıfatına ilaveten Vatikan Devlet Başkanlığı sıfatını da unutmamak gerekiyor.
İslâm âleminin diyanetle vazifeli siyaset ve din adamlarının, adalet, hukuk, çevre, aile, iffet ve namus, zararlı cereyanlar ve fukaralıkla ilgili söyleyebilecekleri hususları, tüm dünya devlet başkanlarına, global sivil örgüt temsilcilerine ve BM misyonlarına ders veren XVI. Benedikt’in konuşmasının Türkiye’de gündeme getirilmemesi hakikaten büyük bir kayıptır.
Hak ve hürriyetleri, terörü bahane ile global düzeyde tahrip eden eski komünist ve günümüzün yeni muhafazakâr ve yeni liberallerinin hiç de hoşuna gitmeyecek böyle bir konuşmanın BM’de yapılmış olması, söz konusu tahripkâr cereyan tehlikesinin—inşaallah—Batıda tanınmaya başlanması anlamına da gelebilir. İslâm âleminde ve Türkiye’de 12 Eylül ihtilâlinin, Avrupa ve Amerika’da ise 11 Eylül’ün ortaklaşa başlattıkları ahlâk, hürriyet, din ve insanî değerlerdeki küresel tahribâta karşı, Papa’nın, tekrar, temel prensip, düstur ve değerlere yönelmesi, ehl-i kitabın içindeki tehlikeyi gördüğü anlamına da gelebilir.
Ahirzaman dinsizlerinin Türkiyeli mülhidler aracılığıyla içimize attıkları fitne, yalnızca İslâm cemaatlerinin birbirlerinden kaçışıyla sınırlı kalmıyor. Global düzeyde, dinsizlerin tahribine karşı işbirliğine gidebilecek potansiyele sahip tüm oluşumları birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. En azından işbirliklerini önleyecek düzeyde ecnebilik, soğukluk ve diyalogsuzluğu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Papa’nın dünya milletlerine yönelik hayatî beyanlarının Müslümanlarca nazara alınmaması, bu kareye girse gerek.
Papa; adaleti, aileyi, namus ve iffeti, çevreyi, doğru hürriyeti, din ve vicdan serbestisini, adaletli paylaşımı ve zulme müdahaleyi savunuyor. İki milyarı aşkın Katolik âlemini temsil eden birisinin, şahs-ı mânevîsini seslendirdiği dünyayı nazara almamak, elbette ki akıllıların işi değil. Hıristiyanlık dünyasıyla insanî temellerde ve dinî ahlâkta işbirliğine gitmemek, mevcut neocon ve neoliberallerin tahriplerini kolaylaştırıp genelleştirdiğine göre, Müslümanların—güya—taassuplarından dolayı global ittifaklara kulaklarını tıkamaları, elbette ki zararlarına oluyor.
Şurasını da belirtelim ki, Papa’nın BM önünde sözcülüğünü yaptığı değerler, her şeyden önce Kur’ân’ın malıdır. O istikamette, Papa’nın ve Papa’nın iktibasta bulunduğu feylesofların seslendirdiği bu fikirleri, Peygamberimiz (asm) bin beş yüz sene önce daha kapsamlı, anlamlı ve derin bir şekilde dile getirmiştir. Arzu edenler, bir de bu nazarla âyet ve hadisi inceleyebilirler.
Benzer konuda makaleler:
- Yahudilerden Papa´ya eleştiri
- XVI. Benedikt´in feryadı
- Papa, Vatikan´la çelişti
- Başpiskopos Jorge Mario Bergoglio’dan Papa Fransiskus’a
- Stoiber ve Papa
- XVI. Benedikt II. Avrupa’ya hukuk ve adalet dersi verdi…
- AB’den Şanghay’a…
- İnsanı kim koruyacak?
- Vatikan ahlâkı öne aldı…
- Tutsak Kadrolar…
Almanya İslam Konseyi Din Şurası Sözcüsü / Eğitimci – Yazar
kamuoyunun nazarından saklanan güzel ve orjinal konuyu aktardığınız için tebrik ederiz. yazılarınızı ilgiyle izliyoruz. Risale-i Nur’a Avrupa penceresinden bakışınızı yansıtan yazılarınıza devam.
Aziz kardeşim selam ve muhabbetlerimle, yazınızı okudum, ama içinde hep Papanın mesajını aradım, o mesajı bize nakletse idiniz, ama hep muhataplarınızı suçlayarak, tekfir ederek, onlara bir şey anlatamayız, senin yazını okuyacak sadece bizler olmamalı, Papanın mesajını tüm dünya dinlemeli diyor isek, bizim yazımızı da tüm dünya okumalı, cemiyet zaten yaralı, bizler yara yapmadan, yarayı kaşımadan merhem sürmeliyiz, tüm insanlık muhatabımız olmalı, Şefkat Peygamberi Hz. Muhammet Mustafa (a.s.m.) ‘ın ve Çağın Kur’an yorumcusu Aziz Üstad Bediüzzaman Hz.’lerinin düsturu düsturumuz olmalı diyor, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.
[quote name=”eyup otman”]Aziz kardeşim selam ve muhabbetlerimle, yazınızı okudum, ama içinde hep Papanın mesajını aradım, o mesajı bize nakletse idiniz, ama hep muhataplarınızı suçlayarak, tekfir ederek, onlara bir şey anlatamayız, senin yazını okuyacak sadece bizler olmamalı, Papanın mesajını tüm dünya dinlemeli diyor isek, bizim yazımızı da tüm dünya okumalı, cemiyet zaten yaralı, bizler yara yapmadan, yarayı kaşımadan merhem sürmeliyiz, tüm insanlık muhatabımız olmalı, Şefkat Peygamberi Hz. Muhammet Mustafa (a.s.m.) ‘ın ve Çağın Kur’an yorumcusu Aziz Üstad Bediüzzaman Hz.’lerinin düsturu düsturumuz olmalı diyor, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.[/quote]
Sevgili ağabeyim, sanatkârım, şairim ve aziz dostum. Yazıyı bir kez daha okur musunuz?