“Risale-i Nur’un serkâtibi” Mehmed Feyzi Efendi

Vefatının 25. sene-i devriyesinde rahmetle anıyoruz.

Sekiz yıl ağır bir istibdad ve göz hapsi altında bir sürgün hayatına tutulduğu Kastamonu vilayetindeki hayatında Üstad Bediüzzaman’a hizmet eden Mehmed Feyzi Pamukçu’nun Nur hizmeti içinde mühim bir yeri vardır.

1912 yılında Kastamonu’da dünyaya gelen ve 4 Mart 1989 yılında ahirete göç eyleyen Mehmed Feyzi Efendinin kabri Kastamonu’da Gümüşlize mezarlığında bulunmaktadır.

Merhum Mehmed Feyzi Efendi ile alâkalı bir tespitimiz Van’da bulunduğum yıllarda olmuştu.

Kastamonu’da birlikte Üstada ve nurlara hizmet eden Çaycı Emin Ağabeyin oğlu merhum Abdullah Çayırlı’ya Mehmed Feyzi Ağabeyi sormuştum.

Kastamonu’da Üstad hayatta iken on iki yaşlarında bulunan Abdullah Çayırlı babasından naklen şu anekdotu bizimle paylaşmıştı:

Enaniyetin Kırılma Noktası…

Bir gün Üstad kırlara çıkacaktı. “Atı hazırlayın” demişti. Babamla birlikte Mehmed Feyzi Efendi Üstada eşlik edeceklerdi. At hazır hale getirilmiş, yuları ise babamın elindeydi. Kırlara çıkarken şehrin kalabalığı arasına gelindiğinde Üstad yuları babamdan aldırıp Mehmed Feyzi Efendinin tutmasını buyurur. Çevrede âlimliğiyle hürmet gören Mehmed Feyzi’nin bu haline şahit olan halkın bakışları arasında yol alan Üstad, Mehmed Feyzi’ye bu haliyle enaniyetin kırılma noktasını yaşatıyordu.

Hazret-i Üstadı Tanıması

Hazret-i Üstadın “ser kâtibliği” senasına mazhar olan Mehmed Feyzi, Üstadı nasıl tanıdığını ise şöyle anlatıyor:

“İlk defa 1937 senesinde İstanbul’da Kastamonulu bir adam Kastamonu’ya bir hoca geldi diye Üstaddan bahsetmişti. Daha sonraları Kastamonu’ya geldikten sonra bir sene kadar geçmişti ki Üstadı tanıma şerefine nail oldum.” (Son Şahitler-2, N.Şahiner, s. 127)

Mehmed Feyzi, âlim ve fazıl bir adamdır. Kastamonu ve çevresinde sevilen, sayılan, hürmet edilen ve alâka duyulan bir insandır. Üstada ve Nurlara talebe olduktan sonra daha da sevilen sayılan birisi olur ve ona gösterilen alâka daha da ziyadeleşir. Risale-i Nur ve Bediüzzaman onun artık her şeyidir.

“Risale-i Nur Hakikatlerini Ders Aldım”

Yazdığı bir mektubunda nurlara ve Üstada karşı olan hislerinin şöyle dile getirir:

“Terbiye-i mâneviyenizin âsârını her vakit bize ihsas eden Rabb-ı Rahîmime ne kadar şükretsem yine azdır. Tahdîs-i nimet olmak üzere şunu da arz etmek isterim ki, hastalığımdan müştekî değilim. Çünkü, lillâhilhamd, nur-u aynım ve sürur-u ruhum ve gıda-i kalbim olan Risale-i Nur’un hakikatlerini bilfiil ve bittecrübe ders almama sebep oldu.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş., s.374)

BEDİÜZZAMAN’IN Mehmed Feyzi ile Alâkası

Üstadın Kastamonu’da kaldığı süre içinde ona fedakârâne hizmet eden Mehmet Feyzi’nin Risale-i Nur’a ve Üstad’a olan bu alâkası ömrü boyunca devam eder. Bu alâkaya Üstad Bediüzzaman da karşılık verir, onu takdir ve tebrik eder, hizmetlerini alkışlar.

Bediüzzaman’ın mektuplarında Mehmet Feyzi’yi şöyle görmekteyiz:

Kastamonu Hüsrevi ve Rüştüsü

“Kastamonu Hüsrevi ve Süleyman Rüştüsü olan Mehmed Feyzi ve Emin’in, Üstadlarının Kastamonu’daki hayatımın bir tarihçesini, hüsn-ü zanla haddimden çok fazla senalarını tebdil etmeyerek kabulümün sebebi şudur ki: ….Feyzi ve Emin’in sadakatlerinin bir kerameti olduğuna kanaat ettiğimdir.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş.,s.149)

Harika Sadakati

“Risale-i Nur’un serkâtibi Mehmed Feyzi’nin, oraca çok müşkilat ve manialara rağmen harika sadakatini ve Nurlara faik alâkasını, sarsılmadan imana hizmetini bir kaç cihette yapması gösteriyor ki, o küçük bir Hüsrev olduğu gibi, tam bir Hasan Feyzi’dir.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş.,s.196)

Teşvik Kamçısı

“Kastamonu fedakârları namına Kastamonu’nun Hüsrevi ve Rüştüsü olan Feyzi ve Emin’in tebrikli mektubu ve Feyzi’nin malum hadisede hiçbir endişe verecek bir hâl vuku bulmadığını, bilakis bir teşvik kamçısı hükmüne geçtiğini yazması, bizim endişemizi izale etti.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş.,s.84)

Bu İki Kardeşimizin…

“Feyzi ve Emin’in mektubu, benim çok endişelerimi izale etti. Evet, bu iki kardeşimizin sadakatleri ve hizmetleri ve Risale-i Nur’a sahabetlerinin [sahip çıkmalarının] çok ehemmiyeti var.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş., s.127)

Sıkıntıları Hiçe İndirdi

“Safranbolu kahramanları Mehmed Feyzi ve Emin’in şehnamelerine iştirakleri ve merkez-i hükumette umumî bir Arabî hattı ve hurufu kursu açılması ve Asa-yı Musa risalesinin fütuhatına ve kerametine alâmet olmasını müjdelemeleri, pek büyük bir inşirah vermesiyle bu kışın bütün çektiğim sıkıntıları hiçe indirdi.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş.,s.133)

İştiyakla Nurlara Çalışması

“Kastamonu’nun Hüsrevi Mehmed Feyzi’nin hiç sarsılmadan kemal-i iştiyakla Nurlara çalışması ve çalıştırılması ve okutmasını gösteren Nihad’ın ve Abdurrahman İhsan’ın mektupları gösterdiği gibi, oradan gelenler de aynı haberi veriyorlar. Tam şakirtliğini yapıyor, Allah muvaffak eylesin. Âmin.” (Emirdağ Lahikası, Y.A.Neş., s.211)

Isparta Kahramanlarına Arkadaş Olamazsın

“Feyzi kardeşim, (…) Bu hakikata binaen, bu şehre bir kutup, bir gavs-ı âzam gelse, ‘Seni on günde velayet derecesine çıkaracağım’ dese, sen Risale-i Nur’u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.” (Kastamonu Lâhikası, s. 56)
***
Cenab-ı Hak’tan Üstad Bediüzzaman ve talebesi Mehmed Feyzi Efendi’ye rahmet diliyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*