AKP Müslüman, diğerleri dinsiz! Öyle mi?

Bedüzzaman’ın Halk’çılara (komünist) tehlikesi için karşı durduğu gibi, din adına ortaya çıkanlara da dine zarar gelir saikiyle uzak, belki daha fazla karşı çıktığı bilinir, ama hep göz ardı edilir.

19 Temmuz 1948’de kurulan Millet Partisi’nin potansiyel üyesi diye düşünülüp parti binasının yanına ev hazırlanarak Bediüzzaman’ın Afyon hapsi çıkışına hazırlanan eski dostlara;  “Nurcuların siyasetle alâkaları yok ve Risale-i Nur, rıza-i İlahîden başka hiçbir şeye âlet edilmediğinden, mümkün olduğu kadar Risale-i Nur’un mensubları, içtimaî ve siyasî cereyanlara karışmak istemiyorlar” derken “Onlarla dostuz ve kardeşiz, fakat siyaset noktasında değil” diyerek noktayı koyuyor ve… “Nur şakirdleri, hiç siyasete karışmadılar, hiçbir partiye girmediler. Çünkü iman, mal-ı umumîdir. Her taifede muhtaçları ve sahipleri vardır.”1 diyerek kapıyı kapatır.

Ancak Bediüzzaman, bütün bu ikaz ve siyasette istikameti göstermesine rağmen, dindar görünümlü siyasetçilerden vazgeçilmedi. 1969’dan beri din adına siyaset, darbelerin siyaseti tanzim etmesiyle de gittikçe palazlandı. Zamanla büyüdü ve çok kesimi de içine aldı. AKP döneminde ise Nurcular da bu kervana dahil oldu.

İradedir der, mesafeli durabiliriz, ancak Nurları bildiği halde düşman oklarının AKP’yi gösterdiği algısıyla karşı olanları dinsiz göstermek ne dinde ne hukukta ne de Risale-i Nur’da karşılığı bulunamaz.

Daha önce devlet adamı kimliğiyle saygı duyulan ve Nurlu denilen Demirel’in, AKP kurmaylarının yok saydığı, değersizleştirdiği propagandalarla tahkir, hatta dinsiz gösterilmesi…

Efendim! Kur’an hükümleriyle zamanın şartları kıyaslamasında güya Demirel Kur’an’ın 254 âyetini değiştirmek istemiş. Dolayısıyla…

Yine “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Prof. Dr. Âfet İnan’ın ama asıl yazarının M. Kemal olduğu söylenen “Medenî Bilgiler” isimli kitabı, parti teşkilâtlarına dağıtacaklarını ve iktidara geldiklerinde “ders kitabı” yapacaklarını söylemesi… Murat Bardakçı yazısında diyor ki:

“Ben, Meral Hanım’ın böylesine yere-göğe koyamadığı bu kitabı okuduğunu yahut kitap hakkında etraflı şekilde bilgi sahibi olduğunu zannetmiyorum, zira bu eseri okuyan ve muhteviyatından haberdar olan bir politikacının kitap hakkında bu şekilde güzellemeler yapacağını aklım almıyor!” diyor ki, hakkaniyetli bir yaklaşım.

Ancak AKP ve medyası bütün zulüm ve istibdatlarına karşı, (bizce de yanlış olan) bu kitap tavsiyesini dillerine dolayıp durdular.

Halbuki; bir insanın bir şeyi tavsiye etmesi, onun her şeyini beğendiği anlamına gelmez. Beğense bile bu onun dinsizliğini göstermez. Belki medenî kanunlarla ilgili görüşünün yanlış olduğu söylenebilir. Hem birini infaz ederken onun herhangi bir sözü veya tarafgirliği de onu dinsiz yapmaz. Sadece bunlarla sınırlı değil. Muhalefetin bazı sözlerini her fırsatta cımbızla çekip topyekun parti teşkilat ve liderlerini dinsiz yapıp çıkıyorlar.

Halbuki Bediüzzaman; meselâ, demiş: “Bu şey küfürdür.” Yani o sıfat imandan neş’et etmemiş, o sıfat kâfiredir.

“O haysiyet ile o zât küfür etti denilir.

“Fakat mevsufu ise imandan neş’et ettikleri gibi ve imanın tereşşuhatına da hâize olan başka masume evsafa mâlik olduğundan, o zât kâfirdir denilmez.”2 Devamında; “illaki o sıfat küfürden çıktığı yakinen biline” diye ekliyor. Yani başka sebepten de çıkabilir. Biz bilemeyiz.

Çünkü sıfatın delaletinde şüphe var, ancak bir delil yok. Fakat imanın delaletinde yakîn (kesin bilgi) var.

Amma AKP’nin hiç bir kuralı, hiç bir durağı da yok..

Tek yol var, seçim kazanmak…

Dipnotlar:

1.Emirdağ Lahikası

2. Sünuhat

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Malum zihniyyetin iktidar olması ve ikdidarda kalması için her şey mübah ve her şey meşrudur. Bu konuda fetva verecek ulemai Su’ denebilecek çok fetvacıları da,hukukcuları da yeterince bulabiliyorlar! Dünya siyaseti aldatıcıdır. Aldandılarda. Ve netice ortada.Allah islah etsin ve basiret ihsan etsin.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*