AKP’nin iktidarda kalmak için girmediği rol, giymediği kaftan, sürmediği boya, oynamadığı tiyatro kalmadı, fakat seyircileri de bunu siyaset zannedip alkışlıyor.
Yola çıktıkları demokrat, aydın ve bilim insanlarını yolda bırakıp menfaatlerine kim rast gelirse kol kola yürüyorlar.
“Kardeşim Esad”, “Barzanî”, “bramın Şivan”, “ bitsin bu hasret”, “kanların da duş alacağız Peker”ler bu gün azılı düşman olurken; dağdan inen PKK, Apo, Osman Öcalan, Perinçek ve daha “kimler kimlerle beraber” dedirterek dost oluverdiler.
Dün, “bu davanın savcısıyım” dediği, hapislere atılan, 101 sene ile mahkum edilen Ergenekoncular ile bu gün “beraber yağmurlarda ıslanarak” yürüyorlar ki, memleketin altını oydular.
Terörle hayatiyetini devam ettiren PKK ve liderleri “sayın” olurken, “düz ovada siyaset” yapmak isteyen ve 25 milyon (çoluğuyla çocuğuyla) insanın teveccüh ettiği ve Hazine’den para alıp savcılık temiz kâğıdıyla milletvekili seçilen, Meclisi yöneten, komisyonlarda çıkacak kanunları görüşen, Meclis koridorlarında özel sohbetler yapılan, 7 Haziran-1 Kasım arası kurulan hükumete 3 bakan veren bir parti, bu gün terörist ve cüzzamlı muamelesi görülerek, dolaylı ve açıktan kime destek verirse PKK’lı ilan edilen bir süreçten geçiyoruz.
Asıl savaş, 7 Haziran 2015’te Meclisin 3. büyük partisi haline gelip, çözüm sürecinde arabulucu diye masada kıymet verilirken, Doğu’da AKP’ye verdirdiği oy kayıpları, dolayısıyla masanın devrilmesiyle başladı.
Özellikle 2019 mahalli seçimlerinde AKP’nin kaleleri olan büyük şehirleri kaybetmesi ve “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” gerçeği, HDP’ye “kırmızı görmüş boğa” gibi baktılar.
Bu süreçte Millet ittifakının hızla ivme kazanması, HDP’nin kilit rol üstlenmesi, siyaset dengelerini alt üst etti. Açıktan olmasa da millet ittifakına (aday şartına bağlı) gizli destek ihtimali AKP’yi travmaya sokarak derinden sarstı. Bu sebeple milliyetçi oyları harekete geçirmek için HDP’nin düşmanlaştırılarak millet ittifakını bel altı vuruşlarla oy devşirmek adına sersemletmek istediler.
YİNE BİR U DÖNÜŞÜ
Seçmenini konsolide etmek ve 6’lı Masayı gayr-ı meşru göstermek için masanın altında 7. olarak PKK var algısı tamamen dezenformasyon
ile şark kurnazlığı.
Önceki bir yazımızda Bknz.
*6’lı Masanın altında Saray mı var!?*
https://www.yeniasya.com.tr/omer-faruk-ozaydin/6-li-masanin-altinda-saray-mi-var_570038
demiştik ki, aynen tezahür etti;
Anayasa değişikliği çalışmaları kapsamında AKP, HDP’yi ziyaret etti.
Bu ziyaret sonrası AKP Urfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, partisinin HDP ziyaretine destek vererek, “Gidilmemesi abes. Onların da desteğine ihtiyacımız var” dedi ki zurnanın zort dediği yer burası. Cevheri’nin bu çıkışı normal şartlarda doğru bir yaklaşım. Fakat AKP’nin karnesine bakıldığında masumiyetten öte bir seçim stratejisi ve şark kurnazlığı. Zira HDP, PKK’lılaştırılarak, oradan nemalanan AKP’nin, bir omurgası olmadığından iktidar için sinekten yağ çıkarmak istemesi ilk değil. Dolaysıyla bu çıkış tamamen Makyavelist bir AKP klasiği. Tabiî ki onların iradesi. Fakat HDP, bunca olan bitenden sonra “seni başkan yaptırmayacağız” diyen Demirtaş’ı senelerdir hapiste tutan bir zihniyete, dönüp de mavi boncuk dağıtamaz. Bekleyip göreceğiz.
İşin özeti; AKP’ye göre HDP, Cumhur İttifakı’na destek verebilir, ama Millet İttifakı’na asla!
Benzer konuda makaleler:
- Yeni Asya 6’lı masanın neresinde?
- Demokratlar, Nurcular ve 6’lı masa
- Demokratlar mı, millet ittifakı mı?
- Hilmi Uran meselesi
- İnternet andıcına tepki
- Demokratları yok sayamazsınız!
- DP çatı partisi mi olacak?
- Yeni Asya ve CHP
- Demokrat ve İYİ Parti ittifakı
- 6’lı masanın adayı Gültekin Uysal mı?
İlk yorum yapan olun