Bakanlık nihayet konuştu, ama…

Said Yüce, risale basımlarıyla ilgili olarak bir-iki hafta içinde yapılacak bir yasal düzenlemeden söz etmişti.

Suskunluğunu nihayet bozan Kültür Bakanlığı ise “gerçek dışı spekülasyonlar”a cevap olarak yaptığı açıklamada böyle birşeyden hiç bahsetmezken, son uygulamayı, “Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te 1 Kasım 2010 günü yapılan değişikliğe dayandırdı.

Demek ki yasal düzenleme yapılmış bile.

Söz konusu değişiklikle, bandrol başvurusunda bulunmak için “malî hakların devrine ya da kullanma yetkilerine ilişkin sözleşme/izin belgeleri”nin ibrazı zorunlu hale getirilmiş ve “hak sahiplerinin iznini gösterir sözleşmeler” de bu belgeler arasına dahil edilmiş.

Peki, üç buçuk yıl önce yapılan bu değişikliğin gereği şimdiye kadar niye yapılmamış?

Bakanlık bu suale şu cevabı veriyor:

“Risale-i Nur Külliyatının izinsiz basıldığı yönünde Bakanlığımıza iletilen yoğun şikâyetler üzerine yapılan incelemede; söz konusu eserlere ilişkin olarak daha önce gerçekleştirilen bandrol başvurularında, eserlerin koruma dışı (70 yıllık koruma süresi dolmuş) eser olarak beyan edildiği ve bu sebeple yayınevlerince sözleşme ibraz edilmeksizin bandrol temin edildiği tesbit edilmiştir.

“Bununla birlikte merhum Said-i Nursî’nin 1960 yılında vefat etmiş olması nedeniyle, eserlerine ilişkin koruma süresi halen devam etmektedir. Bu nedenle ‘Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ gereğince söz konusu eserlere bandrol alınabilmesi için hak sahiplerinin iznini gösterir sözleşmelerin ibraz edilmesi zorunludur.”

Bu gerekçe, eğer malum gündemlerle iyice gerilen ortamı gevşetip, özellikle kargaları neşelendirmek gibi bir niyetle ortaya atılmadıysa, “izinsiz” risale basan yayınevlerine, Üstadın vefat tarihini gizleyerek “sahtekârlık” yapmak gibi bir bühtan, Bakanlığa da buna göz yummak gibi bir sorumsuzluk izafe ediyor.

Hangisini beğenirseniz!

Sonuç olarak, bandrol uygulamasının amacının eser ve hak sahiplerinin haklarının takibini sağlamak ve fikrî hak ihlâlleriyle mücadele etmek olduğu belirtilen Bakanlık açıklamasında, “Bu amaç doğrultusunda Risale-i Nur Külliyatı bakımından hak sahiplerinin izinlerini gösterir sözleşmelerin istenmesi mevzuatın gereği olup, yayınevlerince, yönetmeliğin 5. maddesinde öngörülen ve ibrazı zorunlu olan belgelerin sunulması halinde, bandrol talepleri karşılanacaktır” deniliyor.

Peki, sözü edilen “hak sahipleri” kimler?

Ve bu liste neye göre belirlendi?

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*