Bu gece, başka gece

Her sene tatlı bir heyecan sarar mübarek Ramazan ayının ayak seslerinin duyulduğu; kokusunun hissedildiği zaman.

Bu zaman; gafletten silkinip, Kitapta ifade edilen, “O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır”1 mealindeki ayetin daha çok, daha içtenlikle derhatır edildiği zaman.

Şuhur-u selâse / üç aylar, kamerî ayların yedincisi ve bu üç ayın ilki olan Receb-i Şerif’ten başlayıp, Ramazan ayının, hatta Ramazan Bayramının sonuna kadar âdeta bir sevap sağanağı iner yeryüzüne; dolayısıyla, bunu fark eden mü’minlerin üzerine.

Bu üç ayların içinde bulunan müstesna gecelerin her biri ve bu aylar içindeki Cuma Geceleri, idrak edene, âdeta manevî bir servet!

İşte, yukarıda sözünü ettiğimiz tatlı heyecan, bu ayları; bu ayarın gündüzlerini ve gecelerini Cenabı Hakkın rızasına muvafık bir şekilde ihya edebilme heyecanı olsa gerektir.

Çünkü kazanç, büyük!

Risale-i Nur’da; “Her hasenenin (Allah’ın rızasına uygun her güzel amelin) sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâbân-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar -bu ayların içindeki- Cuma gecelerinde binlere, Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar”2 müjdesi ifade edilmektedir.

Ne saadet…

Rabbimiz nasip eylerse, üç ayların içinde bulunan dört müstesna geceden birincisi olan Regaib Gecesini idrak edeceğiz. Yani, her haseneye yüz sevap yazılacak olan gece, bu gece.

Bir diğer ifade ediş şekliyle, ibadetlerle, dualarla mağfiret kapısını çalma gecesi, bu gece.

Hediye, atiyye; çok rağbet edilen şey manasına gelen ve “Regaib” adıyla anılan; Allah’ın (cc) rahmetinin, lütfunun, ihsanının âlemde tezahür ettiği, mahlûkatı kuşattığı bu gece, ibadetlerle, dualarla mağfiret kapısına baş koyma gecesi.

Hem üç ayların başlangıcı, hem Cuma gecesi ve hem Regaib Gecesi olmak üzere üç ihsan-ı İlâhînin birlikte oluşu, bu geceyi daha bir değerli kılıyor.

Niyazımız ve dergâh-ı izzetinden ümidimiz o ki: Mevlâ’m, bu ulvî değerler hürmetine mü’min ve mü’minât bütün kullarına rahmetiyle, mağfiretiyle ve merhametiyle muamele eyler; bu gece hürmetine, bu gecede duaları kabul olan kulları hürmetine, cümlemizi affeyler.

Dipnotlar:

1- Mülk Suresi, 2. 2- Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, 507.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*