Çağ açan kriz

Yeri geldiğinde musîbetlerin, nasihatlardan daha tesirli olduğunu hepimiz biliyoruz. Buna istinaden, “Bir musîbet, bin nasihattan tesirlidir” anlamında tecrübe damlayan sözlerimiz de vardır.

Dünya ekonomisi son yılların en büyük krizinden birine yuvarlanınca, düne kadar ayakları yere basmayan insanlar dünyanın kaç bucak olduğunu idrak etmeye başladı. Bu vesile ile “Düşmez kalkmaz bir Allah”ın olduğunu da bütün dünya görmüş oldu.

Ekonomik krizin sarsıcı etkileri geride kalmış gibi görünse de, dünya ekonomisinin düzlüğe çıktığı söylenemez. Bazı ülkelerin bile resmen iflâs ettiği bu kriz, komşumuz Yunanistan’ı da ağır yaralamış durumda. Tabiî ki dünya bir ‘köy’ haline geldiği için, komşuda pişen kriz, bize de düşüyor.

Farklı değerlendirmeler yapan ekonomi uzmanları olsa da bu ‘küresel kriz’in temelinde ‘israf’ yatıyor. Türkiye’yi ve dünyayı idare eden yöneticiler, bu gerçeği görmek durumunda. Üretmeden tüketen, tükettikçe daha fazla tüketmek için birbiriyle yarışan insanlık, bilerek ya da bilmeyerek kendi kuyusunu kazmış oldu.

Neticede insanlık yanlışta ısrar ederek bir anlamda ‘kriz duvarı’na dayandı. Epeydir ‘Krizden nasıl çıkarız?’ konusu tartışılıyor. Bu noktada da ‘ihtilâf’ olmakla beraber, en kestirme yolun ‘tasarruf’a sarılmak olduğu anlaşılıyor.

Bu defa, krizden çıkışın ‘israf’ta değil, ‘tasarrufta’ olduğunu söyleyen bir ilahiyatçı değil. Kanada Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, bütün dünyaya tasarruf çağrısında bulunmuş. Kanada’nın Charlottetown kentinde iş dünyası ile bir araya gelen Mark Carney, dünyada global üretimde 2015 yılına kadar 7 trilyon ABD doları tutarında azalma olacağının öngörüldüğünü söyleyerek, “Tam anlamıyla bir tasarruf çağının başlaması için bütün gereklilikler ortada. Global ekonomilerin yeniden şekillenmesi ve geleceğin dünyasına uyarlanması için karar vericilerin ve iş dünyasının cesur adımlar atması ve yürekli kararlar alması gerek” şeklinde konuşmuş. (AA, 17 Haziran 2010)

Yıllardan beri “Aman israf etmeyelim” diyen hocalarımızı dinlemedik, bütün dünya krize sürüklendi. Şimdi ‘hoca’ değil de, ‘Kanada Merkez Bankası Başkanı’ kimliğiyle ‘Tasarruf çağı açılsın’ denildiğine göre İnşâallah bu çağrıya kulak verilir.

‘Modern ve çağdaş insan’ yıllardan beri devam eden “Faizden uzak duralım” çağrısını da dinlemek istemedi. Onlara göre faiz, ticaretin bel kemiğiydi ve gerekliydi. Ancak geçen zaman bu kanaatin kökten yanlış olduğunu ve faizin de krizlere sebep olduğunu ortaya koydu. Geçmiş yıllarda faiz aleyhinde konuşmak ‘ayıp’ sayılırken, şimdi en ünlü ekonomistler, en kıdemli öğretim üyeleri de faiz aleyhinde beyanat vermek durumunda kalıyorlar.

Bütün bu gelişmeler İslâmın ‘fıtrat dini’ olduğunu bir defa daha anlamamıza sebep oluyor. Zerre miskal faizden de, zerre miskal ‘israf’tan da uzak duran kazanır. Çünkü israfta “Deccal’ın damına, tuzağına düşme tehlikesi” var! Dünyayı sarsan ekonomik kriz, yeni bir çağ açmış oldu: “Tasarruf çağı” hayırlı olsun!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*