![dua-terazi](https://www.saidnursi.de/wp-content/uploads/2024/06/dua-terazi-678x381.jpg)
Bir manavın dükkânına orta yaşın üstünde bir kadın gelir. Başı öne eğik, mahcubiyet içinde, kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile aç kaldıklarını, yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler.
Manav ona ters bir şekilde bakarak dükkanını terk etmesini ister. Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek:
– ‘Lütfen efendim’ paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim, der.
Manav kendisine borca veremeyeceğini, kendisini tanımadığını söyler.
O sırada dükkânın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında geçen konuşmaları dinlemiş, içeriye girerek manava yaklaşır ve ben o kadının almak istediklerine kefilim, ihtiyaçlarını ona ver der.
Bunun üzerine manav isteksiz bir şekilde kadına döner ve alışveriş listesinin olup olmadığını sorar. Kadın, evet efendim, bir listem var der. Manav, şimdi onu terazinin şu kefesine koy der. Onun ağırlığınca malzemeyi diğer kefeye koyacağım der.
Kadın bir an duraklar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir kağıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bırakır. Başı hala öne eğiktir.
Manav, diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamış, ancak liste kefesi bir türlü kıpırdamıyor. Manavın ve diğer müşterinin gözleri hayretler içerisinde kalmış.Kısık bir sesle ‘İnanamıyorum’ der.
Terazinin kefesi üzerindekileri alamayacak kadar dolduğunda, hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir. Şaşkınlık içinde kağıda baktığında, sadece bir dua yazılı olduğunu görür.
Allah’ım! Neye ihtiyacım olduğunu ancak sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum.’
Manav donup kalmıştır. Kadın kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır.
Kefil olan, manavın eline bir miktar para tutuştururken, her kuruşuna değdi der. Manav, terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür.
Fecr suresinde yemin edilen on gece, zilhiccenin ilk on gecesi, hac günleri, duaların semaya yükseldiği günlerin içindeyiz. Dua ve teslimiyet günleri.
“Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi kendine kul kabul et. Emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl. Âmin” (Sözler, erisale, s. 56)
Benzer konuda makaleler:
- Peygamberim (asm)
- Yâ vekîl!
- Ahirette kaybetmemek için
- Yâ Samed!
- Cemaat namazını tamamlama
- Said Nursi: “Enver´e vurmam!”
- İçimde büyüdükçe, küçüldüğüm isim: M U H A M M E D (asm)
- Bor’un pazarını kaçırmamak
- Korkmayınız; hürriyet, âlem-i insaniyette galebe çalmaya başladı
- Bir hatıra: 1997
![Ali Sarıkaya](https://www.saidnursi.de/wp-content/uploads/2021/05/ali-sarikaya-2-100x100.jpeg)
Adana’nın Saimbeyli İlçesi Çeralan Köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve Liseyi Konya İHL de okudu. 1976 da İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünden mezun oldu. Milli Eğitimin çeşitli okullarında öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Osmaniye’de yaşamaktadır. Osmaniye’de yerel bir gazetede haftalık yazılar yazmaktadır.
İlk yorum yapan olun