Ey dipdiri meyyit!

İnsan başıboş değildir. Çok üstün kabiliyetleri ve meziyetleri vardır. Çalışmak da bu kabiliyet ve meziyetlerdendir. Allah çalışanı sever.

Kur’ân-ı Kerim’de, ”İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm Sûresi, 39) buyruluyor.
İnsanoğlu, ümitsiz olmadan çalışmalıdır. Tembel bile çalışanı sever. Bizim toplumun çalışkanlara çok ihtiyacı var. Mehmet Âkif de, şu beyiti ile insanları çalışmaya ve gayrete teşvik ediyor: “Ey dipdiri meyyit, İki el bir baş içindir. Davransana.. Eller de senin, baş da senindir.”

Ömür çabuk geçiyor. Bu güzel ömrün, kıymetini iyi bil. İnsan, hayatta iyi çalıştığı sürece mutludur. İşlemeyen demir, paslanır, işlemeyen beyin de öyledir. Elmas bile işlenmezse gösteremez cevherini. İnsan dahi öyledir. Ancak çalışırsa, gerçek değerini gösterir.

Ey canlı cenaze, ey davranmayan, gayrete gelmeyen insan! iki hayatına lâzım gelen iman ve Kur’ân hakikatlarına iyi sarıl. İnsanların duygu ve düşüncelerini ifade etmeye yarayan en güzel vasıta, iyi ve faydalı kitaplardır. Bazen bir hesabın soruluşu, bazen doyumsuz bir aşkı, bazen de bir insanın hayatını yeniden yazmaya yarayan pek mühim kaynaklardır güzel kitaplar… İşte kitaplar, bizleri dipdiri meyyit olmaktan kurtaran en mühim etkenlerdir.

Çağımız, ahirzaman çağı olduğundan, her şey dejenere olmuş, iyi kötü, güzel çirkin, helâl haram birbirine karışmış. Günahlar diz boyu. İnsanlar manevî buhranların içinde kıvranmakta. Şahıslar vurdumduymaz, egolu, enaniyetli. İnsanlar bu girdaptan çıkmak istiyor, fakat çıkmak için bir türlü yol bulamıyor. Fertler, sanki canlı cenaze, tık yok, his yok, faaliyet yok…

Bu bağlamda, zaman hızla geçerken, ömür tayyaresi şimşek gibi çakarken, gençliğin kıymetini iyi bilip davranmak lâzımdır.

Ey gafil başım, sen hayattan her çeşit zevki aldın, daha ne bekliyorsun? Büyük Üstad, “Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız. Feraizle zinetlendiriniz. Günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz” der. Hakikî saadet imanda ve İslâm’da. Şu güzelim dünyanın derdi, meşakkati çok. Bir lezzet verse, yüz elem verir, üzer. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur, mutluluğun gider.

Ey insan, sen memursun, Memuriyet cihetiyle, Allah’ın bir kulusun, abdiyetin itibariyle bir sultansın.

Değerini çok iyi bil. Yüksel ki yerin bu yer değildir, dünyaya gelmek hüner değildir. Bu bağlamda, insan okumalı, özellikle Nurları çok okumalıdır. Okumadan âlim, yazmadan kâtip olunmaz. Meyyitlikten kurtulmak için Nurlara sarılmalıyız.

Cahit Özpınar

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*