Said Nursî
Yollar, düşüncelerime düşünce katmıştır hep. Bazen elemime bir damla gözyaşı, bazen de mutluluğuma küçük bir tebessüm katmıştır yollar. Güneşler güneşine doğru seyahat eden bir dünyada açtım gözlerimi. Doğduğumdan bu yana gördüğüm her şey seyahat etti.
***
Her seyahatte karşı şeritten gelen araçlar gözüme düşman gibi gözükmüştür. Gözüme çarpan farları, dar yollarda bizi sıkıştırarak geçmeleri, gereksiz kornaları beni hep düşündürmüştür. Aynı şeritteki yolculara derin bir muhabbet beslerken, farklı şeritte gidenlere de hep içten içe bir kızgınlık beslemişimdir. Söz gelimi bir sollama için bile karşı şerite girsem, oradan bir an önce uzaklaşmak isterim. Orada durmak, düşman evinde durmak gibi gelir bana… Uykulu nazarla, karşı şeritten gelen devasa kamyonlar gözüme ejderhalar gibi gözükür. Işıkları ve sesleri ile acip bir canavar olarak düşünürüm karşı şeritteki araçları.
***
Son yolculuğum önceki paragraftaki düşüncelerimi gözden geçirmeme vesile oldu. Karşı şeritte giden insanlar ve yolcular, ihtiyaçları gereği yola çıkmışlardı. Bazen uykularını feda ederek düşmüşlerdi yollara. Bazen yetiştirmeleri gerekiyordu aldığı yükü zamanında. İşe yetişmek isteyenler vardı. Dinlenmeye gidenler vardı. Uzatabileceğim bu sebepleri topladığımda şunları gördüm… Bu insanlar “acizdi”, ihtiyaçlarını gidermek için seyahate çıkmışlardı. Hepsinin kendine göre çözmesi gereken bir derdi vardı. Hepsi fakirdi. Hepsinin elleri kısa, iktidarları kısa idi. Ama ihtiyaçları sonsuzdu. Bu yüzden farklı şeritlerde olsak da aslında biz aynı yolun yolcuları idik. Acizliğimizle, fakirliğimizle ve her derdin kaynağı olan faniliğimizle… Biz aynı yolun yolcuları idik.
Hepimiz hayat yolu olarak da aynı yolun yolcusu idik. Bebeklik, çocukluk, gençlik… Hepimiz aynı hayat halleri ile hemhâl idik… Sevinmemizle, üzülmemizle, göz yaşlarımızla, kemâle müştak oluşumuzla, ebediyete olan ihtiyacımızla… Hepimiz aynı yolun yolcularıyız… Gideceğimiz yer itibariyle de aynı yolun yolcularıyız. Şeritler ve yollar farklı görünse de hepimiz aynı son durakta mola verecektik. “Bütün yollar Roma’ya çıkar” diyordu biri. Buna hiç inanmadım. Bütün yollar kabristanlara yani ölüme çıkmaktadır…
Bu yüzden zahirî olarak farklı yollarda ve şeritte görünsek de hepimiz insaniyet itibari ile ve faniliğin getirdiği acizlikler ile aynı yolun yolcularıyız… Aynı yolun yolcuları da birbirlerini korur, birbirlerine muâvenet ederler…
Hayırlı yolculuklar Efendim!
Benzer konuda makaleler:
- Yollar
- Yollar ve Ümit
- Yol ikidir
- Hangi yoldan gitmeli?
- Gitmek üzerine
- Hanımlara özel otobüs, niçin olmasın?
- Tozlu yollar
- Yolların ayrıldığı nokta: Hangi hilâfet?
- ‘O’ buldurur kendini sana, sen yeter ki yerinde ara!
- Yılın ve yolun sonu
İlk yorum yapan olun