Hız kesmek

‘Otobanın ortasındayım, ama ne kadar da rahat görünüyorum. Bir bank var yolun ortasında, ben üzerinde oturmuş etrafı seyrediyorum. Niye oradayım ve neden bu kadar rahatım bilmiyorum. İçimde bir korku ve endişe olmadığı da kesin…

Panik yapan bir halim de yok.’’

Uyandığımda da aynı duyguları yanımda buluyorum. Kendimi hayretle seyrettiğim bir rüyanın etkisi de uzun sürüyor tabiî ki…

Sonra kendimle karşılaşıyorum… Şu hızlı ve kovaladığım hayatın içinde yavaşlamayı istediğim zamanları hatırlıyorum. Yavaşlamayı ve fark etmeyi kendime öğretmeye çalıştığım günleri…

Hep koşarken geçiyor hayatım, hep zamanında gidemeyeceğim kaygısıyla yolculuklar yapıyorum, arabayı bile yetişmek için kullanıyorum çoğu zaman…

Yanımdaki birçok şey bana kendini gösteremeden, ben onları fark edemeden kaybolup gidiyor. Otobanda belli bir hızda giderken etrafımdaki birçok şeyi göremediğim gibi… Sadece gideceğim yere zamanında yetişme paniğiyle odaklandığım gibi… Ânın kendisini ve güzelliğini fark edemediğim gibi… Yolda olduğumu hissetmeyi ve bunu sevmeyi bilemediğim gibi…

Bu rüya, sanki yapamadığım ve her zaman da öğrenmeye çalıştığım şeyleri öğrenmem için,

Şu ânı, son ânım kadar değerli ya da sonsuza kadar sürecekmiş kadar hesapsız hissedebilmem için,

Koşmak yerine yavaşlamak, yürüyerek gitmenin keyfini çıkarmak için,

Kısacası hayatı fark etmek…

İçimdeki beni, seni ve O’nu fark etmek…

O’nun benim için yazdıklarını doğru okumak için,

Sevmem için,

Sevdiklerimin yanımda olduklarını görmem için,

Ben koşmasam da, hayatın zaten çok hızlı akıp gittiğini fark etmem için,

Gösterilmiş gibi…

En bildiğini zannettiğin yerlerde kaybolmaman için yavaşlaman gerekir…

Ve yavaşladığında şikâyetinde azalır…

Yetişmek için değil, yaşamak ve hissetmek için yavaşladığında, elindekileri ve sana verilenleri daha çok fark edersin… Eksik gelmez yanındakiler, tam da olması gerektiği kadar olduklarını fark edersin… Bazen fazla bile gelir… Ne zaman oldu bunca şey, ben bunları ne zaman yaşadım? Ne zaman büyüdü çocuklar?

Ya ben ne zaman büyüdüm? Neden aynı yerde kaldı korkularım? Hâlâ kaybetmekten korkuyorum neden? Her şey gitmiş, neden ben aynı yerdeyim? Oysa ki koştuğumu, son sür’at otobanda gittiğimi sanıyordum…

Rüyada gördüğüm ben, olmak istediğim bendi sanırım…

Hayat son sür’at giderken önümden, ben yavaşlamayı ve hatta bazen durmayı öğrendiğimde kendimi ve hayatı daha iyi fark edebilmenin rahatlığını ve huzurunu yaşayacağım..

‘Şu an buradayım ve iyiyim, kendimi mutsuz etmek yerine şimdi, burada mutlu olmayı, huzuru hissetmeyi deneyebilirim. Geriye doğru yaslanıp, kendime rüyamdaki gibi dışarıdan bakıp, olayların, geçmişin ve geleceğin içinde kaybolmadan, o zamanlara ait sıkıntıları yaşamadan, sadece şu anı ve hayatı hissederek yaşamayı öğrenebilirim…

En azından deneyebilirim… Belki zamanla buna alışabilirim bile…

Bu rüya sembolik bir ifadeyle ki rüyalar çoğu zaman sembollerle anlatır mesajlarını, bana yavaşlamam gerektiğini söylüyor…

Hız keserek, hayatı ve verilen her güzelliği fark edebildiğimde huzurlu olabileceğimi fısıldıyor gibi…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*