BUGÜN 340 SALONDA GÖSTERİMDE
Film, hayatı iman hakikatlerini anlatmakla geçen Bediüzzaman’ın hayat mücadelesini, ‘’Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam’’ sözünden yola çıkarak anlatıyor. Dramatik biyografi olarak hazırlanan filmde, Said Nursî’nin, Eski Said-Yeni Said ve üçüncü Said olarak bilinen üç dönemi perdeye yansıtılıyor. Film, Said Nursî’nin mücadelesine başladığı yıllarda, sürgün olarak gönderildiği küçücük bir belde olan Isparta Barla’dan başlayarak bütün dünyaya yayılan eserlerinin zorlu yolculuğundan kesitler taşıyor. Bugüne kadar pek çok ilmî ve edebî çalışmaya konu olan Bediüzzaman’ın hayatı, merak edilen ve karanlıkta kalan birçok yanıyla da filmde yer alıyor.
Hür Adam filmi Türkiye çapında, Edirne’den Kars’a kadar 340 salonda gösterime giriyor. 13 Ocak’ta da Almanya, Hollanda, Avusturya, Belçika, İsviçre, Fransa, İngiltere ve Danimarka’da 48 salonda izleyiciyle buluşacak. Gösterimin yapılacağı salonlar ve seanslarla ilgili geniş bilgi www.huradam.com.tr internet adresinden bilgi alınabilir.
İLK ZAMANLARDA ZORLANDIM
Fİlmde Said Nursî’yi canlandıran baş rol oyuncusu Mürşit Ağa Bağ, ilk zamanlarda rolü canlandırmakta zorlandığını, ancak zamanla alıştığını söyledi. Titiz bir çalışmayla çekimleri sonuçlandırdıklarını belirten Bağ, filmin beğenilmesini gönülden arzu ettiğini söyledi. Senaryosunu Ahmet Çetin, Mehmet Uyar ve Mehmet Tanrısever’in yazdığı, yönetmenliğini Mehmet Tanrısever’in yaptığı ‘’Hür Adam’’ filminde, Bağ’ın yanı sıra Tarık Tanrısever, Engin Yüksel, Mesut Çakarlı, Bülent Polat, Halil İbrahim Kalaycıoğlu ve İsmail Hakkı gibi isimler rol alıyor.
TANRISEVER NE DEDİ?
Atatürk ile Bediüzzaman Said Nursî’nin konuştuğu sahne ile ilgili olarak, bazılarının böyle bir olayın yaşanmadığını söylemesi üzerine yönetmen Tanrısever şöyle diyor: ‘’Var, birkaç kere var. Yeniliklerle ilgili düşüncelerini karşılıklı söylüyorlar, tartışıyorlar.’’ Yönetmen Tanrısever, ‘’Said Nursî bilinmiyor Türk toplumunda. Onun misyonunu, düşüncelerini, fikirlerini Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak istiyorum. Filmi izleyenler, onun ne kadar gerçekçi, ne kadar sevgi dolu ve ne kadar merhametli olduğunu görecekler. Böyle bir insanı tanıtmak benim için büyük bir şeref’’ diye konuştu.
Benzer konuda makaleler:
- “Said Nursî’nin filmini çekmeyecektim de başka kimin filmini çekecektim?”
- “Hür Adam” dönüm noktası
- Hür Adam’a selâm
- ‘Hür Adam’ın mesajı
- Atatürk ve Said Nursî karşılaşması
- Hür Adam’da ilk hafta
- Hür Adam fırsatı
- Hür Adam…
- Hür Adam
- PAŞA… PAŞA!
Olmamış. İlk fragmanlarını izlemiş oldugum intibamız belkim bir butun olarak izleyince degişir diye umduk. Lakin hic bir etkileyici ve duşuncudurucu etki bırakmadıgı gibi bu degerli alimimizi belkimde bu perdeden ilk defa gorecekler uzerinde degil onyargıyı kırmak dahada onyargılı ve poliyannacı bir gandi modeli gibi mistik bir hakeret icerdiginin şuursuzlugun kurgulanması bizleri uzmuştur.
Cemaat icinde gardeşlerim sakın kırılmasınlar. Lakin fakir isterdiki boyle bir alimin vakur, nazarlı bakışı, celallenmesi, konuşmasındaki hakimiyeti yansıtan guclu bir oyun ile yola cıkmamaları birinci hatalarıdır. Hadi diyelimki cıktınız bu iş o genc arkadaşın toy sesiyle olmazdı. Boylesine bir karakteri Mehmet ATAY, Hayri Kucukdeniz, Munip Engin Noyan, Saci Onan, Cihan unal, Ruştu Asyalı usta seslere bırakılmalıydı ?
Ses onemli oldugu gibi ne konuşulduguda cok onemli, bir hayat anlatılabilir lakin anlatılan parcalardaki hayat pasajları bir birbirinden kopuk oldugu gibi bugun dahi ici doldurulmamış olan kurt turk kardeştir gibi yuvarlak cumlelerin geniş ve tefekkur iceren anlamlarını yansıtamıyorsanız bu işe elinizi surmemeliydiniz!
Bu degerleri ozumsemeyen hic kimse filmden cıktıktan sonra ya şu soz ne guzeldi yada bu risale nedir diye merak etmez gandi gibi mistik bir poliyanancı, degişimlere karşı musbet ama derin dunya konuları konusunda cahil imajı oldugunu duşunecektir.
Allah aşkına gecmis oldugumuz donemlere kurtlar vadisi irak gibi bir yapımı geride bıraktık. Ama bu degerlere en uzak olan kişilerin dilinde dahi halen gercek bir kişilik olan Abdurrahman Halis Kerkuki gibi alimi seslendiren Mehmet ATAY gibi bir ustadın tuyleri diken diken sesi ve tek bir sahnede herkesin ezbelerledigi o dua vardı !
Bu bir anahtarsa ben bu kareyle tovbeye gelen, daha dogrusu kendine gelen almanyadaki yakınmalarımın muthiş degişimine şahid oldum. Peki ustadın bu filminden geriye ne kaldı ? Bugun cihan unal ın oynagı 4. murat filmindeki şair nefinin boynuna mal olan o muthiş diyalog halen tum oscarları toplamaya adaydır. Tek bir sahne soyleyinki bana birilerinin kafasına degil gonlune kazınsın ?
Malesef yok gardeşler. Olmadıgı gibi eksileri oldukca fazla. Olumsuz duşunculere sahip olanların kendilerini dogrulayacak bir yapım olmuş.
Şevkinizi kırmak istemem lakin boyle degerlerin hakkı verilmeden bir iş yapılacaksa hic yapılmasın daha guzel olur. Zira ben şuanda cevremde ustada karşı basit gozle bakanların basitliklerini onaylarımıyla ugraşıyorum.
Bendeniz bal kavonındaki degeri surekli tuketen risale tekrarcılarından degilim, lakin o degeri uretmek yerine hatim yapar gibi tuketenler, agızlarındaki balı bir parca akıllarına calsalardı filmin en manidar dersi olan biz artık azınlık olarak cogunlugun yuregini fethedecek dil ile konuşan bir film yapabildikmi diye kendilerine sorarladı?
Gercek bu kadar kotu anlatılabilirdi.