Başlığımızın tedai ettireceği manaların dışında kalmamızı inşaallah anlayışla karşılarsınız.
Hıristiyanlığın en önemli tatil günlerinde, Avrupa’nın birçok yerindeki Müslümanlar, kiliselerin sosyal tesislerinden faydalanma cihetine gittiler. İmkânsızlıklarından dolayı çocuklarını din ve gelenek konusunda ancak tatillerde ve mekan sıkıntısından dolayı da kiliselerin mekânlarında bilgilendirmeye çalışan Müslümanlara Hıristiyan Avrupa’nın gösterdiği müsamaha ve yardımı bugüne kadar pek az zikrettik.
Günümüz Avrupa’sındaki saldırgan dinsizlikle semavî dinlerin dehşetli çatışmasını bilmeyen uzaktaki Müslümanlara, buradaki işbirliklerimiz garip gelebilir. Kiliseye ait yüzlerce binanın Müslümanlarca cami, medrese ve Kur’ân Kursu olarak kullanılmaları da şaşırtıcı gelebilir. Deccaliyet dediğimiz dehşetli dinsizlik cereyanlarına karşı Hıristiyanların bizi kendilerine daha yakın görmelerinden başka ne olabilirdi ki…
Hem dinsizlerin global çalışmalarıyla cemaatsiz bırakılmış kiliselerin cami dışında bir başka maksatla kullanılmaları, hakikî İsevileri daha çok üzebilirdi. Yalnızca kiliselere mahsus bir durum değil bu. Yahudilere ait havralar için de aynı duyguları seslendirebiliriz. Mevzuyu müşahhaslaştırmak için bir misal de verebiliriz. Hollanda’nın Denhag şehrindeki Mescid-i Aksa Camii eski bir havradan dönüştürülmedir. Çocuklukları ve gençlikleri bu şehirde geçmiş, bu havrada evlenmiş çiftler emekli olduktan sonra Amerika’dan doğup büyüdüğü yerleri ziyarete gelirler. Nikâhlarının kıyıldığı havrayı cami olarak gördüklerinde, ilgililere memnuniyet ve teşekkürlerini ifade etmişler. Cami de olsa Allah’ın isim ve mesajı burada zikrediliyor ve fevkalâde bakımlı tutuluyor, diye Musevî çiftler mutlu olarak bu mübarek mekândan ayrılmışlar.
Avrupa’daki Müslümanlarla Hıristiyanların fikren ve fiziken birbirlerine yakınlaşmalarının gereğini haber veren âyet-i kerime ve hadis-i şerifleri bilemeyenler, ahirzamanın dehşetini de ıskalamış durumda görünüyorlar. Fakat Avrupa’daki dehşetli agresif ateizmin semavî dinlere ve o dinlerin gelenek ve ahlâkına toptan hücumu, buradaki ehl-i kitabın saflarını ister istemez sıklaştırıyor. Yerli bir saldırgan ateiste dindar bir yabancıyı tercih eden Hıristiyan Avrupalılar gibi, Marksist sefih bir Türke bedel, kiliseye bağlı Hıristiyanı tercih eden Müslüman ve Hıristiyanların sayıları son zamanlarda iyice artmış durumda.
Global bir felâket olan 11 Eylül’de sonra evvela Amerika ve Avrupa’da, daha sonra da Asya’da taarruzlarını arttıran global dinsizlik ve ahlâksızlığın, semavî din ve ahlâkları bir karede tuttuğunu Avrupa kiliseleri biraz daha anlamış durumdalar. Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi, Avrupa ve Amerika’da İslâmî değer ve semboller üzerinden başlattıkları savaşın hedefinin Hıristiyanlık olduğunu, 16. Benedikt konuşmalarının satır aralarında ifade etmişti. Barış karşıtı olan bu ahlâksız dinsizlerin cihanşümul hücumları, elbette Avrupa’da yukarıda ifade ettiğimiz yakınlaşma ve yer yer ittifakı netice verdi.
Bu paralellik ve beraberliğin şuurlu Müslümanların eğitim anlayışlarına aksettiğini de görüyoruz. Liselerde Hıristiyanlık din dersleriyle felsefe arasında tercihe zorlanan Müslüman gençlerin, dinsiz feylesofların düşünceleri yerine Hıristiyanlığı kültür olarak öğrenmeyi tercih ettiklerine şahit oluyoruz. Hatta bu tercihlerin okul öncesi eğitimde materyalist eğitimin bazı ahlâksız kurallarında ısrar eden bazı Avrupalı eğitim kurumlarına karşı yine Müslüman ve Hırisiyanların birlikte hukuk mücadelesi vermeleri, yukarıdaki ittifak ve dayanışmanın hayata yansıyan akisleri… Meselâ bazı yerlerde çıplak olarak beden eğitim ve yüzme derslerine zorlanan Müslüman ve Hıristiyan çocukların velileri, aynı mahkemelerin hukukî kararlarıyla haklarını müdafaaya çalışıyorlar.
Yukarıda arz ettiklerimiz, Avrupa’daki hayatı dolduran karelerden küçücük birer misal. Vakıa şu ki; ahirzaman dinsizliğinin dehşetli hücumları inananları bir çizgide buluşmaya zorluyor.
Benzer konuda makaleler:
- Philip Heylen: Boş kiliseleri Müslümanlara verelim
- Mesihî bayramlarla Nurun bayramları iç içe…
- İsevî âlemin pazarı, bazaar olmamalı
- İlimle gelen ittifak
- Risâle-i Nur ve Papalık
- Avrupa, doğru İslâmı tanımıyor
- Ramazan´ın kendisi bayram değil mi?
- Kültürler Savaşı
- Diyaloğa karşı çıkanlar
- Francesko Avrupa Kilisesini toparlıyor…
Almanya İslam Konseyi Din Şurası Sözcüsü / Eğitimci – Yazar
İlk yorum yapan olun