Mezarını Kazan Korsan: İSRAİL

Image

Yahudileri ayrı tutuyorum. Ama İsrail’i kim yönetiyorsa mutlaka onun eline kan bulaşıyor. Kan akıtmadan duramıyorlar.
Filistin’e giden yardım konvoyuna üstelik “Uluslararası” sularda tepeden inme bir baskınla orantısız güç kullanarak savunmasız masum sivilleri katletti. Türkiye’nin elbette tepkisi sert oldu. Bu kanlı baskın, umarsız görünen dünya ülkelerin bile midesini kaldırdı.

*

Tevrat’ta “Öldürmeyeceksin” der.

Ama onlar kendi kitabına ters düşüyor. Öldürmekle kalmıyor, yine Tevrat’ta geçen 10 emirden biri sayılan “Çalmayacaksın”a inat, santim santim toprak işgal edip çalmaya devam ediyor.

*

Tevrat’ın ismi Kur’anda birçok ayette geçer:

“İçinde hidayet ve nur olan Tevratı biz indirdik.” (Al-i İmran Suresi, 65, Maide suresi 44. ve 46. ayetler vb.)
Kur’an, Tevrat’tan “Kitap” ve “Furkan” sıfatlarıyla da bahseder.

Misal, Bakara süresinin 53. ayetinde bu iki kelime aynı anda kullanılır:

“Musa’ya kitap ve Furkan’ı verdik.”

Yine Furkan suresi 35. ayet:

“Gerçekten Biz, Musa’ya kitabı verdik ve kardeşi Harun’u da maiyetinde yardımcı kıldık.”

Enbiya suresi 48. ayet: “Biz Musa ile Harun’a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir ışık ve ögüt olarak Furkanı verdik” buyurur.

*

Tevrat’ın daha sonra Yahudilerce değiştirilmesi ise pek çok ayetin konusunu oluşturduğunu görüyoruz. Bu ayetlerde Yahudilerin Allah’ın kelamını “bile bile değiştirdikleri,” “Kitabı kendi elleri ile yazdıkları” (Bakara suresi 75. ve 79. ayetler),  “Allah katından olmayan bir kitabı öyleymiş gibi okudukları (Al-i İmkan suresi 78.ayet), sözcükleri “konuldukları yerlerden” saptırdıkları (Nisa suresi 46. ayet; Maide suresi 13. ve 41. ayetler) bildirilir.

*

İsrail’i yönetenler kendi eliyle tahrif edilmiş Tevrat’ı bile tahrif ediyor yaşamlarında.

“Yalancı şahitlik yapmayacaksın” der. “Yalan” İsrail’i yönetenlerin propaganda silahı olmuş.

“Başkasına malına göz dikmeyeceksin” der Tevrat… Filistin topraklarını işgal edip, evlerini başlarına geçiriyorlar.

*

Bir ülke düşünün; ısrar ve inatla kendisinden nefret ettirmesini sağlıyor. Adeta “bela”sını arıyor. Tarih boyunca mazlum ve mağduriyetten prim yapanlar, bu gün “terör”ü devlet politikası haline getirip bile bile “son”unu hazırlıyor.

*

Tarih 1986’yı gösteriyor. İsrail yine kan dökmüştür. İktidarda o dönem Başbakan Şimon Perez vardır…

Gazeteciler Perez’e soruyor, “Kur’an-ı Kerim sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor?”

Perez müstehzi bir yüz ifadesiyle: “Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz” der. (Tercüman Gazetesi, Ergun Göze, 1986)

Bu yazının sonunu İsra suresinin 51. ayeti ile tamamlayalım:

“Sana alaylı alaylı başını sallayacaklar ve ne zamandır, diyecekler. Sen, ‘Yakında olması mümkündür’ de.”

Image

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Çok doğru bir tesbit. Taşkınlık yapan yahudiler elbet cezasız kalmayacak ve Kur’an’ın müjdelediği o son belki çok yakın başlarına gelecek. Tebrik ediyorum.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*