Muhasebe ayı Ramazan

İhtiyar dünyaya yeni bir nefes olan ramazan bereketi ile geldi ve sıkıntılı günlerin, ayların gönüllerde meydana getirdiği yorgunluğu, depremlerin ve savaşların verdiği hasarı en azından vicdanlar üzerinde bir nebze de olsa tedavi etmeye çalıştı. Ahir zamanın ağırlaşmış şartları içinde beli bükülen insanlara bir can simidi, elinden tutan bir şefkat eli oldu.

Su uzun süre kaynatılsa bile döküldüğü zaman kendini kaynatan ateşi söndürür. Kırılan gönülleri, yıkılan saadetleri, dağılan yuvaları, tahribata uğramış vicdanları özüne döndürüp, vicdan muhasebesine sokan mübarek bir zaman dilimidir Ramazan.

Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azat olan bu kutlu misafirin üçüncü bölümündeyiz. Rabbimizden niyazımız, hem dünyadaki haksızlığın ve zulmün cehennemlerinden hem de ahiretteki cehennemden bizleri kurtarsın, rahmet ve mağfiretine kavuşanlardan eylesin. Âmin.

Dünyanın hepsini bir kişinin tasarrufuna verseniz bile, ancak ondan ihtiyacı kadar faydalanacaktır. Hırs ile dünyaya sarılanlar, başkalarının haklarını gasp edenler, hiç hesap vermeyecekmiş gibi davrananlar, ramazanın açlık kazanında pişerek yoksulu doyurmayı öğrenecek, merhameti ve şefkati tadacak, dünya büyük bir sofra ve bu sofradan bütün varlıklar istifade edecek, hırsa ve hasede gerek olmadığını bilecektir.

Dünyanın kendisi kararlı ve sabit olmadığı gibi, onun içinde olup bitenler de sabit ve kararlı değildir. Yaz bulutunun gölgesi, kötülerin dostluğu, temelsiz bina, yalan haber ve fazla para. Bunların hepsinin bir ömrü var. Gelip ve geçecekler. Bunlara bel bağlayanlar da boşa kürek çektiklerinin bir gün farkına varacaklardır. Tabi vakit çok geç olmamışsa. Ramazan bu muhasebenin en uygun ve en verimli şekilde yapılacağı zamandır.

Balta ağacı keser ancak ağaç bir süre sonra yeniden filizlenir. Bıçak eli keser, bir süre sonra yarası iyileşir. En zor iyileşen yara ise dilin yarasıdır. İnsanın en yumuşak organlarından biri olan dilin kesiği çok zor iyileşmektedir. Bazen de asla iyileşmediği oluyor. Ramazan, eline ve diline sahip çıkma zamanıdır. Âza ve organları yaratılış gayelerine uygun olarak kullanılma adına fabrika ayarlarına, örfi şükrün gereklerine dönmez zamanıdır. Her organı yaratılış gayesine uygun olarak kullanmak için büyük bir fırsat sunmaktadır.

Sonunda acı ve yakıcılık olan her söz ve iş bir oktur, muhatabını yaralar. Şu İlahi ferman bizi dikkatli olmaya davet ediyor. “ Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.” (İsra Suresi, 17/36)

En kötü servet harcanmayan servettir. Allah hayat gibi bir servet vermiş, içini bin bir nimetle doldurmuş, uygun yer ve şartlarda onu harcamayan insan ne kötü bir servet sahibidir! Yaptığı şeylerden dolayı ceza veya mükafat görmeyeceğini zanneden, duyu ve duygularını haramdan sakınmayan insanlardan uzak durmak gerekir. Bunlar sermayeyi kötü kullananlardır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*