Geceler bir gece idi…
Yeryüzü sakinlerinin bundan haberi yoktu.
Kâinat yaratılalı bu hale ilk defa şahit oluyordu.
“Seni yaratmasa idim âlemleri yaratmazdım” hitabına mazhar olan Fahri Âlem (asm) Cenâb-ı Hakkın huzuruna dâvet edilmişti.
Hicretten bir buçuk yıl önce idi.
Recep ayının 27. gecesi idi.
O gece Cebrail Aleyhisselâm Peygamberimizi Mescidi Haramdan alarak Burak ile Mescidi Aksa'ya götürdü.
Oradan da âlemleri bir bir göstermek için gökyüzüne hareket ettiler.
Sema tabakalarında bütün Peygamberler ile görüştü.
Kendisine birçok âlemler gösterildi.
Ve Cenâb-ı Hakkın zatı ile bizzat görüşüp konuştu.
Cennet ve Cehennemi bizzat müşahede etti.
Bu hiçbir kula nasip olmayan bir özellikti.
Üzgündü.
Müşriklerin baskısı gittikçe artıyordu.
Onu yolundan hiçbir şey döndürememişti.
Mekke müşriklerinin “istersen seni başımıza idareci yapalım, istediğin kadar mal ve mülk verelim, istediğin kadar hanım verelim, şu iddiandan vazgeç” demişlerdi.
O ise “Bir elime ayı, bir elime güneşi verseniz ben dâvâmdan vazgeçmem” demişti.
Ve öyle yaptı.
Mekke mihrap oldu,
Medine minber…
O gönüllerin ve kalplerin sultanı oldu.
Hazreti Hatice Validemiz yeni vefat etmişti.
İşte Mi'rac bu atmosferde gerçekleşti.
Bu âyette de belirtildi.
Döndüğünde yatağındaki sıcaklık henüz soğumamıştı.
Bu akıllara durgunluk ve dehşete kapılınacak bir olaydı.
O gece de yaşananları Mekkelilere anlattı.
Fakat müşrikler buna inanmadılar.
Akılları gözlerine inmişti.
İnatları onları adeta kör etmişti.
“O zaman Mescidi Aksayı bize tarif et “ dediler.
Ve, Cenâb-ı Hak Mescidi Aksa'yı birden gözünün önüne getirdi.
Çünkü daha önce hiç gitmemişti oraya.
Ve, bu kudsî olayı Hazreti Ebubekir Efendimize anlattılar.
Böyle imkânsız bir hadiseye Hazreti Ebubekir Efendimizin inanamayacağını zannediyorlardı.
Cevap verdi:
“Bunu size O'mu (asm) söyledi?” dedi.
Onlar ise: "Evet o söyledi “ dediler.
Ve asırlarca unutulmayacak ve onu “Sıddıki Ekber” yani “Büyük tasdikçi” anlamına gelen şu sözü söylemişti:
“O söyledi ise doğrudur, kabul ediyorum” dedi.
Bazı insanların “Cenâb-ı Hak ile hayalen görüştü” iddiası doğru değildir.
Bu, Allahın kudretinden uzak değildir.
İşte bu böyle bir gece idi.
Birçok manevî hediyeler ile dönmüştü Dünyaya.
Bu büyük olay dillere destan olmuştu.
Asırlarca mü'minler o geceyi bu mânâ ile ihya ettiler ve kıyamete kadarda ihya edcekler İnşallah..
Geceniz mübarek olsun efendim.
Benzer konuda makaleler:
- Allah dilediğine hidayet verir
- Âhiret âleminin müşahede edildiği gece; Mi’rac
- Mi’rac Kandili’nde Mescid-i Aksa’da olmak
- En büyük tesellinin tecelli ettiği gece
- Abdullah İbn Zübeyr (624-692)
- Kâinatın alkışladığı gece
- Gültekin Uysal: İnsanlık, özellikle de Müslümanlar büyük bir sınava tabi tutuluyor
- Kudüs, İslâm ümmetinin başşehri olacak
- Bediüzzaman’ın mektupları
- Bilâl-i Habeşî (581-641)
İlk yorum yapan olun