Peygamberlerin geldiği diyar

Ortadoğu’nun Nil nehrinin üstündeki Mısır bugün gündemde. Biraz geriye gittiğimizde yine iktidarları kanla gelip kanla gitmişler. Bugünkü medya acaba o günlerde kimlerin yanında yer alıyordu? Bu da ayrı bir tartışma konusu. Daha acıklısı Hz. Bediüzzaman’ın duâ ve temennisiyle temeli atılan 1954’lerdeki Bağdat Paktı daha sonra CENTO’ya dönüşen bu hayırlı ve İslâm dünyası ile Hıristiyan dünyasını “selâmet-i âmmeye” götüren birliğin yıkılması ve dağılması için Rusya ile işbirliğine giden ve “Arap Birliği” adı altında muhalefet çılgınlığı yapan, bugünkü Mısır, Suriye, Libya, Yemen ve emsalleri değil miydi?

Eğri oturup doğru konuşmak lâzım. 623 yıl başta Arap ırkı olmak üzere 200 ırkı bir babanın evlâtları gibi idare eden ve her türlü imkânı tanıyan 24 milyon kilometrekarelik muhteşem Osmanlı devlet-i âliyesini içten ve dıştan yıkmaya çalışanlar bu diyarların insanları değil mi? Hz. Bediüzzaman “Kader adildir, zulmetmez“ diyor. Muhterem Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Bey Suriye’deki katliâmlar için beyanında “Her iki taraf da Allahu ekber diyerek birbirlerini öldürüyorlar, inanılacak gibi değil” diyor.

Ehl-i iman aşiretinin kitabı Kur’ân-ı Kerîm mi? Evet. Gidelim mukaddes kitabımızın Fetih Sûresi 29. âyetine: “Muhammed Allahın Rasûlüdür. Onunla beraber olanlar da kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında ise pek merhametlidirler.” Hucurat Sûresi 10. âyet: “Bütün mü’minler kardeştirler” Bu manalarda içtimâî hayatımıza bakan 230 civarında âyet-i kerime var. Birbirimize sormak lâzım: Ehl-i iman aşireti bunların neresinde olması lâzımdı? Hasseten 57 İslâm ülkesinin oruçlu olduğu bir ay, şeytanların dahi sustuğu bir ay… Ne acıklı ve hazin değil mi? Acaba bunlar kaderin cilvesi mi?

Daha acıklısı Hollanda’da bana bazıları sordular: “Siz konferanslarınızda Hz. Peygamber’in (asm) ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ hadisini naklediyorsunuz. Tamam harika, fakat Suriye’de, Mısır’da Müslümanlar annelerini öldürüyorlar, ne cevap vereceksiniz?” Ben de Hz. Bediüzzaman’ın bir misaliyle onları ikna ettim: “Yağ bozulunca yenilmez, zehirler.” İşte biz Müslümanlar yağ gibiyiz, bozulduk mu manzara budur. Dünya İslâma ve Hz. Peygamber’e (asm) koşarken, giderken bu çılgınlar kimi irşad edecekler?

Asr-ı Saadet’ten Hz. Peygamber (asm) kaynaklı bir tarihî misal daha verelim, Hz. Bediüzzaman 19. Mektub’una almış. Muhallim ibni Cessame. Bununla ilgili mücerred makaleler yazdım, seminerler verdim. Özetle Mekke’nin fethinde İslâm ordusunun içinde evlâtlarıyla feth-i mübîne katılan bu zatın bir Müslümanı şehit etmesinin akabinde Hz. Peygamber (asm) bunu çadırından kovuyor, “Allah Muhallim’e merhamet etmesin” buyuruyor. Bu zat 7 gün sonra ölüyor, ölüsünü toprak dışarı atıyor. Dikkat, bu zat sahabe! Gözyaşlarımı tutamadığım bir acip hadise. Yine soruyorum bu katliâmları yapanlara ve emsallerine: Siz bu halinizle Hz. Peygamber’in (asm) yanına nasıl çıkacaksınız?

Bütün bunlara rağmen müjde âyetleri ve müjde hadisleri ve büyüklerimizin yıpranmaz sözleri vardır. Biz İslâm aşiretinin evlâtları olarak o âyetlere, o hadislere ve Üstadlarımızın o sözlerine yürekten inanıyor ve ümid ediyoruz, İnşaallah İslâm dünyasının “nesl-i cedidi“ olan yeni münevver nesil, bu karmaşayı barışla ve muhabbetle durdurur, sinekleri değil de bataklıkları kurutarak sahil-i selâmete çıkarırlar. Hep beraber tekrar yeniden bu Peygamberler diyarında, Kur’ân’ın Nuru altında uyanırlar ve Kur’ân’a sarılırlar ve Kur’ân’ı hakem yaparlar. Yoksa bu hakikatler onlardan ruz-i mahşerde dâvâcı olacaklardır.

Oruçlu ağızla dâvetli olarak gittiğimiz Konya Ereğlisinde Yeni Asya Vakfı’nın seminer salonunda teravih öncesi ve teravi sonrası hazirûna, ”İttihad-ı İslâm ve Bediüzzaman” başlıklı çok hakikatleri Risale-i Nur’dan veya irticalen anlattık. Birkaç tespiti de, bâkîleşsin diye makalemize aldık. Böyle bir Ramazan’da emeği geçen muhterem Fikri Günen, Bahaeddin ve Halil Ağabeylere, Hasan, Cafer, Mahmut, Temel, Osman ve emsâli fedakâr kardeşlerime binler tebrik ve teşekkürler, haklarını helâl etmelerini bekliyor ve bütün okurlarımızın Leyle-i Kadirlerini ve bayramlarını ruhu canımla tebrik ediyorum.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*