“O ölen kişi Allah’ın âyetlerini yalanlayan sapıklardan ise onun sonu da kaynar sudan bir ziyafet ve Cehennem ateşine atılmaktır.”1
Ziyafetin cehennemdeki karşılığı çok farklıdır. Kaynar sudan oluşan bir ziyafetin tahayyülü dahi insanı korkutmaya yetiyor. Sıcak suyla dolu bir bardağı bile tutamayacak kadar narin ve zayıf yaratılan insan cehennem ateşi karşısında ne yapacaktır?
Allah’ın su başta olmak üzere sayamayacağı kadar nimetler ihsan eden Rabbine karşı ayetlerini yalanlamanın elbette vahim neticeleri vardır. İmtihan için dünyaya gönderilen insan hesap gününü düşünerek yaşamalı. Günahın ötesinde inkar elbette büyük bir iftiradır. Bu iftiranın sonunda ateş olması şaşırtıcı olmasa gerek. Zira en küçük devletlerin raiyeti dahi kurallara uymadığında yaptırımlarla karşılaşması kaçınılmazdır. Kuralları tanımayan kişiler ise en ağır cezalara maruz kalırlar.
Ziyafet sadece kaynar sudan ibaret değildir: “Sonra da, siz ey Haktan uzak düşen ve gerçeği yalanlayanlar! Zakkum ağacından mutlaka yiyeceksiniz. Karınlarınızı onunla dolduracaksınız. Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz. Susamış ama bir türlü suya kanmayan develer gibi içeceksiniz. Onlara hesap gününde verilecek ziyafet işte budur.”2
Cehennem ehlinin gıdası zakkum ağacının meyvesidir. Günahkârların bu meyveyi yedikten sonra karınlarında erimiş madenin ya da kaynar suyun kaynaması gibi ıstırap çekecekleri Duhan sûresinde bildirilir. Sonsuza kadar zakkum ağacına mahkûm olmak ve akabinde kaynar suyu içmek ne acı bir ziyafettir! Belki de en acı nokta ise bu halin sonsuza kadar devam etmesidir.
“O gün biriktirilen bu altın ve gümüşler, Cehennem ateşinde kızdırılır da alınları, yanları ve arkaları onunla dağlanır. ‘İşte kendiniz için biriktirdiğiniz budur; şimdi biriktirdiklerinizin tadına bakın!’ denir.”3 Dost gibi lanse edilen altın ve gümüşleri sadece biriktirip kendimiz için kullandığımızda tadılması gereken bir ateş olacağı tahattur edilmelidir vesselam.
Dipnotlar: 1- Vâkıa Sûresi, 92-94.; 2- Vâkıa Sûresi, 51-56.; 3- Tevbe Sûresi,35.
İlk yorum yapan olun