Bazen insan kendini sorgular: Acaba doğru yerde miyim ya da en doğru yerde miyim?
Kitaplar karıştırır, Kur’an, hadis derken asrın mücedidinin eserlerine (Sözler) bakar, bulur.
Sonra terimlere bakar: İstibdat, meşrutiyet, meşveret, kanunda inhisar-ı kuvvet… Bunları anlamaya çalışır.
Sonra Yeni Asya’dan yazarlarımızın yazılarına bakar; demokrasi, adalet, adalet-i mahzâyı öğrenir ve rahatlar. Yalnız kalmadığını ya da doğru yolda olduğunu perçinler.
Hayatımdan örnek ile açıklayayım:
Gece işe giderken anayol üzerinde servise binmek üzere yola çıkarım. “Acaba servis ben durağa gelmeden önce gitti mi?” diye çoğu zaman endişelenirim. Ne zamanki durakta benim gibi arkadaşlarım durakta beklediğini görürüm, işte o zaman onları gördüğümde rahatlarım.
Yeni Asya aslında arkadaşlarım gibi bana emniyet verir. “Evet, doğru istikamettesin” diye bir istinad yani dayanak noktası olur.
İşte bendeki Yeni Asya anlayışı böyle. Ya sizde?
Ahmet Cemil Çökren
Benzer konuda makaleler:
- Dünya metrosundan “İzzet”li bir iniş
- İstikamet en büyük velâyettir
- Süleyman Demirel külliyesinde, Yeni Asya niye yok?
- Ramazan´a Kur´ân´lı merhaba
- Ya Yeni Asya olmasaydı?
- Yeni Asya Yeni Asya
- Dün İttihad ne ise, bugün Yeni Asya odur!
- Hassasiyetle koruduğu tavizsiz çizgide yola devam edeceğiz
- Bütün lezzetler imandadır
- Allah’tan bahseden gaste
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun