Kimlerle ittihad ve ittifak edilir?

Her insanın bir duruşu şu cemiyet hayatında göründüğü bir penceresi vardır.

Bu duruş kişinin karakteri mizacı, eğitimi, kültürü, tarihi ve coğrafyasının etkisiyle şekillenen bir kişiliktir. İlkesel duruş, taşıdığı misyonun farkında olunduğu bir duruş, net duruş, kısacası dürüstlük dediğimiz erdem…

Düşünceleri satılık, davranışları taklit, değerleri emanet olmayan, tavrı, tarzı, prensibi, misyonu, vizyonu olan insanları ne çok özler olduk.

Adaletin çarpıtıldığı yerlerde açık sözlü, yürekli, içten eleştiri yapabilen insanları özler olduk.

Herkese gülücükler dağıtan, uhuvveti, kardeşliği, nabza göre şerbet verme, içinde nemelâzımcılık olan hoş geçinme (mümaşaat) olarak algılayan, rüzgâr nereden eserse oraya dönen, üç kuruşluk menfaati için değerlerini gözünü kırpmadan satabilen tiplerden çok yorulduk artık.

Neden doğrulara hasret yaşıyoruz?

Neden insan olmak için bunca zorlanıyoruz?

Neden biliyoruz, ama ilgilenmiyoruz?

Neden duyuyoruz, ama işitmiyor, anlamıyoruz?

Muhabbetin ve merhametin yok olduğu yerlerde ahlâk da yok oluyor.

Neden “Hayra duâ eder gibi şerre duâ ediyoruz.” (İsra Sûresi)

İnsan olmaya ne kadar da hasretiz.

İnsanın kendi biyolojik bedeni kadar, neden dürüst olmaz duyguları? İnsanın bedeni dürüsttür, zira istemeden katlandığı ilişkileri kusar, yanlış insanlarla temasta kaşınır, sevmediği ortam ve işlerde uyuklar…

Zor yollara, büyük dâvâlara kolay ve küçük insanlarla yola çıkmak ne kadarda yaralayıcı ve iç acıtıcı bir durum.

“Dürüstlük pahalı bir mülktür ucuz insanlarda bulunmaz” diyor Balzac.

Bu kadar zor mu içi ve dışı bir olmak, sözü ve özü bir olmak?

Ve insan gitgide yalnızlaşıyor. Kaç kişi bir diğerini dinliyor.

Haram lokma yemeyenlerin, ittihadına ihtiyaç var.

Gıybet etmeyenlerin ittihadına ihtiyaç var.

Okuduğu satırlardaki hakikatleri eğip bükmeyenlerin ittihadına ihtiyaç var.

Doğru söyleyen ve dik durabilenlerin ittifakına ihtiyaç var.

Himmeti millet olanların ittifakına ihtiyaç var.

Artık ahlâklı insanların ideolojilerin saçak altlarından çıkarak, dürüstlerle ittifakına ihtiyaç var.

Hasılı; bir ümitle dürüst insan arıyorsun ve hemen yakınındakilere bakıyorsun, ne yazık ki, siyah ve beyaz karışmış, karakterler grileşmiş artık. Ve artık gelinen noktada şunların, bunların değil, erdemlilerin, ahlâklıların, dürüstlerin ittifakına ihtiyaç olduğunu görüyorsun.

Çünkü yeniden insan olmak insanla insan olmayı gerekli kılıyor.

Yasemin Yaşar

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*