1925’den bu yana, zaman zaman isyan ve darbelere sahne olan Ülkemiz, hâlâ istikrar çizgisine oturmuş değil.
Her isyan ve darbelerin ardından getirilen olağanüstü hal tatbikatlarıyla hızlı değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerden de en çok etkilenen eğitim olmuştur.
Nihayet, 15 Temmuz 2016 Darbe Teşebbüsünden* sonra ilân edilen “OHAL” ile Millî Eğitim’de hızlı değişiklikler görüldü. Jet hızıyla yapılan bu değişiklikler, kanun Hükmündeki Kararnameler (KHK) ile gerçekleştirildi.
Türk Eğitim Derneği’nin (TED), MEB bilgilerine dayanarak hazırladığı 2016 Eğitim Değerlendirme Raporu’nda teferruatıyla bu değişikliklere yer verilmiştir. Böylece İlkokuldan Üniversiteye kadar, talebe dağılımından öğretmen istihdamına kadar, hatta MEB merkez teşkilâtında yeni tanzimat yapılmıştır.
Adı geçen raporda özetle:
667 sayılı KHK ile kapatılan özel öğretim okullarında okuyan yaklaşık 138 bin öğrencinin eğitimin dışında kalmaması için MEB bu öğrencilerin devlet okullarına veya özel okullara naklini gerçekleştirmiştir (…..) öğrenciler kontenjan sınırlaması olmadan evlerine yakın ve en uygun okula yerleştirilmiştir. Bu uygulama lise öğrencileri için de benzer şekilde yapılandırılmış, öğrencilerin nakilleri okul türleri gözetilerek gerçekleştirilmiştir.
Yine, 155’in üzerinde okul, proje okulu olmuştur. 1 Eylül 2016 tarih ve 29818 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan MEB Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliğine göre bu okulların idaresi, tedrisat şekli, öğrenci alımı ve öğretmen tayini ile ilgili hükümler yer almaktadır.
Ayrıca, 669 sayılı KHK kapsamında Millî Savunma Bakanlığına bağlı olarak Millî Savunma Üniversitesinin kurulması kararı alınmıştır. Diğer taraftan MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce “Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanlığı” oluşturulmuştur.
Rehberlik ve Denetim Başkanlığının Teftiş Kurulu Başkanlığı olarak yapılandırılması ile birlikte maarif müfettişlerinin tamamının görevleri başka bir işleme gerek kalmadan sona ermesi şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Sözleşmeli Öğretmenlik Öğretmen sayılarında meydana gelen beklenmedik değişiklikler dolayısıyla bir ilk olarak MEB; kalkınmada birinci derecede öncelikli yöreler öncelikli olmak üzere boş öğretmen norm kadrosu bulunan örgün ve yaygın eğitim kurumlarında (…..) sözleşmeli öğretmenlik sisteminin uygulamaya konulması 2016 yılında eğitim sistemindeki “sürpriz” uygulamalardan birisi olmuştur.
SORULAR VE TEMENNİLER
Mecburi olarak yapılan özel okul talebelerinin, devlet okullarına yerleştirmeler eğitimin ruhuna ve velilerin arzusuna uygun mu? Talebeler yeni okullarına ne ölçüde uyum sağlayabilecek? Ayrıca, siyasî gaye ile topluca okul kapatmak ne derece sıhhatlidir?
Temennimiz: Suriyelilerin sıhhatli intibakları için gereken eğitim ortamı hazırlanmalı. Bunda da dîni ve tarihî bağlarımızın en tesirli rolü oynayacağı şüphesizdir.
Diğer taraftan, çok sayıda öğretmenin bir anda vazifeden ihracı, kurunun yanında yaşın da yanma riskini taşımıyor mu. Toplumda –bilhassa Eğitim camiasında- büyük huzursuzluklara sebep olan bu boşluk nasıl telâfi edilecek?
“Göç ve Acil Durum Eğitim Daire Başkanlığı”nın kurulması isabetli olmuştur. Muvaffak olduğu taktirde, hizmetleri büyük olacaktır!
Naci Tepir
Benzer konuda makaleler:
- Eğitimi düzeltmenin yolları (!)
- Eğitimin başbelâsı, karma eğitim
- Hayırlı bir karar
- Başörtülü öğrencinin hukuk zaferi
- Temel demokratik eğitim reformu
- “Dershane” tartışmaları
- Eğitim politikalarımızın değerlendirilmesi
- İsveç eğitim sistemine genel bakış
- Güzel şeyler de oluyor: Her okula mescit…
- Okuyalım arkadaşlar
“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun