Sıhhıye neferleri: Sinekler

Üstad Bediüzzaman Hazretleri ‘Sinek Risalesi’nde kara, deniz ve havada ki “sıhhıye neferleri’’nden de bahsetmiştir. Sineklere de ayrı bir parantez açarak aşağıda belirtilen açıklamalara yer vermiştir:

“Aynen onlardan daha mühim, sinekleri dahi, insanın gözüne görünmeyen, hastalıkların mikroplarını ve madde-i semmiyeyi te- mizlemekle, sinekler muvazzaftırlar. Değil mikropların nâkıleleri, bilâkis, muzır mikropları mass, yani, emmek ve yemekle o mikropları imhâ, o madde-i semmiyeyi istihâleye uğratırlar, çok sârî hastalıkların önünü alırlar. Hem sıhhiye neferleri, hem tanzifat memurları, hem kimyager olduklarına ve geniş bir hikmete mazhar bulunduklarına delil ise, onların gayet kesretidir. Çünkü kıymettar, menfaattar şeyler teksir edilir.’’ (Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, İstanbul, 2017, s. 422)

Üstad Hazretleri, yukarıda belirtilen metinden önce kara, deniz ve havada bulunan sıhhiye memurlarına dikkat çekerek adeta kâinat açılımı yapıyor. Böylece, asıl mevzu olan sineklere anlatılmadan önce çok büyük pencere açarak ufkumuzu açmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de “aynen onlardan daha mühim” diyerek kıyaslama yapılmasıdır. Sineklerin, sıhhiye memurluğu diğerlerinden çok daha ehem- miyete sahip olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun sebebini anlamaya çalışalım:

Görüldüğü üzere sineklerin gıdası bizim için zararlı olan mikroplardır. Nerede mikrop varsa sinekler daha ziyade çoğalarak o bölgeyi temizlemeye çalışarak hem ekolojik dengenin sağlanmasına yardımcı oldukları gibi birçok bulaşıcı hastalığın da yayılmasını önlerler. Bu durum sineklerin bütün dünya için ne kadar kıymetli vazife yaptıklarının ispatıdır. Eğer bu mikroplar sinekler tarafından imha edilmeseydi bir çok bitki, hayvan ve insanın hayatı ciddî manada tehlikeye girebilirdi.

BBC’nin 26.10.2017 tarihindeki haberine göre “yapılan DNA analizleri sonucunda karasinek ve kurt sineklerinde toplam 600’den fazla bakteri türü bulunduğu ortaya çıktı. Bu bakterilerin bir kısmı kan zehirlenmesi, zatürre ve mide rahatsızlıklarına yol açan türden bakterilerdi.’’

Görüldüğü üzere sadece insanlara bakan yönünde bile yüzlerce mikrop, onlarca ciddî hastalıktan korunmamıza vesile oluyorlar. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Haberimiz olmadan bizim sağlığımızın korunması için bu kadar çok sayıda sineğin yaratılması paha biçilmez bir ikramdır.

Üstad Hazretleri sinekleri, sıhhıye neferleri olarak tanımlayarak bu kutsî vazifelerini ifa ederken asker hassasiyetine sahip olduklarını da ayrıca vurguluyor. Bilenler bilir bir asker komutanından emir aldığında “emredersiniz komutanım’’ diyerek hemen komutanının verdiği vazifeyi ifa etmek için bütün maddî ve manevî gücüyle görevini yapmaya çalışır. Sinekler de askerler gibi Rabbimizden aldığı emirleri bir an bile gecikmeden vazifelerini yaparlar. Askerler gerektiğinde o vazife uğrunda canlarını feda ederek şehit olurlar. Sinekler de Sinek Risalesi’nin fihristesinde ifade edildiği gibi bir ineği yılan ısırması sonucunda o zehri emerek bir can için binler sinek hayatını feda ettiğini görmekteyiz. Ne büyük fedakârlık değil mi? Bir can için binler canın feda edilmesi!

Rabbimizin sonsuz rahmetini sineklerin bu kadar çok yaratmasında da görebiliyoruz. Sayamayacağımız kadar çok sinek yaratılması ve dünyanın her yerinde olmaları rahmet değildir de nedir? Her yerde bu kıymetli vazifelerin ifası için gerektiğinde canlarını feda etmeleri üzerinde uzun uzun düşünmemiz gerekmiyor mu? Rabbim cümlemizi bu sonsuz rahmeti inceden inceye düşünen ve ibret alan kullarından eylesin inşaallah!

Cenk ÇALIK

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*