Zübeyrî çizgi

Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’un meslek ve meşrebi üzerinde ehemmiyetle durmuş, rahmetli Zübeyir Gündüzalp de bu anlamda Üstadın yolunu takip etmiştir.

Üstad bir gün Zübeyir Ağabeyi denemek için “Ben Risale-i Nur’un aleyhine dönsem sen ne yaparsın?” diye sorduğunda; “Üstadım sana uğurlar olsun der, ben Risale-i Nur’un hizmetine ve neşrine devam ederim” demiştir. Hatta Zübeyir Ağabey İstanbul’daki kardeşlerine “Ben Risale-i Nur’un aleyhine dönersem hakkım, kanım size helâl olsun. Beni bir zehirli iğne ile öbür tarafa gönderiniz” diyecek kadar Risale-i Nur meslek ve meşrebi konusunda hassastır.

İşte bu anlamda “Zübeyrî çizgi” çok önemlidir.

İttihad ve Yeni Asya gazetelerinin çıkarılmasında da Zübeyir Ağabeyin rolü büyüktür.

Malûm olduğu üzere, Üstad Hazretleri Eski Said döneminde Misbah, Şûrâ-yı Ümmet, Şark ve Kürdistan, Kürt Teavün ve Terakki, Volkan, Serbestî, Mizan gazetelerine makaleler yazmış, milleti uyandırmıştır. Hatta gazete çıkarma teşebbüsünde de bulunmuştur. Marifet ve İttihad-ı Ekrad (Kürtlerin bilgilendirilmesi, ittihadı ve birliği) adıyla haftalık gazete çıkarmaya teşebbüs etmiştir.

İşte Zübeyir Ağabey de, İttihad gazetesinin çıkarılmasına öncülük etmiş, hatta Galata Köprüsü üstünde, koltuğunun altında bu gazeteyi satmıştır. Bayram Ağabey, Zübeyir Ağabeyi İttihad gazetesini satarken görüp de “Ağabey, gazete satmak sana mı düştü?” dediğinde Zübeyir Gündüzalp’in cevabı gerçekten çok etkileyicidir: “Risale-i Nur’un efkâr-ı umumiyeye duyurulması için bu hizmet çok önemlidir.”

İşte Zübeyrî çizginin bir önemli veçhesi de budur… Yeni Asya da bu çizgiden giderek yoluna devam etmektedir. Bu gazete bizim naşir-i efkârımızdır. Geniş bir kitleye hitap ediyor, hakikatleri duyuruyor. Bunu yapmak da bizim vazifemizdir.

Zübeyir Ağabey, İttihad gazetesi yayınlandığı zamanlarda “Kardeşim, ehl-i dünya her sabah milletin kulağına yanlış şeyler üflüyor. Haftalık gazete bize yetmiyor, bunu günlük çıkarmamız lâzım” demiştir. Yeni Asya işte bu niyetle çıkmış ve neşir hayatına başlamıştır. İnsanlar evden çıkmadan önce kahvaltı esnasında gazetesini alıyor, çayını yudumlarken gazete başlıklarına göz atıyor, işine öyle gidiyor. Gazete haberlerine göre yönünü tayin ediyorlar. Her sabah onların kulaklarına doğruları, hakkı ve hakikati üfleyelim ki istikametlerini doğru tayin etsinler…

Bekir Berk Ağabey de bize Yeni Asya’dan başka gazete okutmazdı. “Biz sizin yerinize diğer gazeteleri okuyoruz, sizin adınıza yara alıyoruz. Sizin diğer gazeteleri okuyup yara almanıza gerek yok” derdi. Bu konularda gerek Zübeyir Ağabeyle, gerek Bekir Berk Ağabeyle birçok hatıramız olmuştur. İnşaallah ölmeden önce onları da paylaşırız. Cenâb-ı Hak bizleri Üstadın meslek ve meşrebinden, Zübeyrî çizgiden ayırmasın. Bu hizmeti maddî-manevî hiçbir şeye âlet ettirmesin…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*