Zübeyrî çizgi -2011

Image
Zübeyir Gündüzalp tartışmasız bir isim olduğundan, Bediüzzaman ve Risâle-i Nur’a gönül verenlerce örnek alınıyor. Bediüzzaman´ın dâvâsında erimiş ve ihtiyar ve iradesini Üstadına geri almamak şartıyla teslim eden Zübeyir Gündüzalp; Said Nursî’nin bütün talebeleri tarafından tartışmasız olarak ağabey kabul edilen bir insandır.

Yaşayışı, konuşması, hadiseler karşısındaki ve içtimaî hayattaki tavrıyla “İşte Risâle-i Nur!” dedirten bir insana, elbette Nura yönelenlerin hepsi sahip çıkacaktır. Bütün orijinalliğin Nur’dan ve Nurların ise bütün özellikleriyle Kur’ân’dan alındığını nazarda tuttuğumuzda, Zübeyir Gündüzalp’i anlamanın çok zor olmadığını da anlarız.
Bedîüzzaman Hazretleri; ispatsız ve şahitsiz hiçbir şeyi yazmadığını söylüyor. Zübeyir Gündüzalp’in de bir şahit ve ispat olduğunu düşünemez miyiz? Binlerce talebesinin arasından ona verdirdiği Ankara Konferansı neden bir ispat olmasın ki… Risâle-i Nur’un ve Bediüzzaman’ın mahiyetini bu konferanstan daha güzel ortaya koyabilmiş bir metin hatırlayabiliyor musunuz? Bu metnin bir güzelliği de, Zübeyir’in Risâle-i Nur ağacının en mükemmel meyvesi olduğunu herkese göstermiş olmasıdır.
Bediüzzaman’ı ve Risâle-i Nur’u efkâr-ı ammeye tanıtırken; ancak Zübeyrîce erimiş ve herşeyini Nurlara teslim ederek Bediüzzaman’a muhatap olanların en güzel seminer, konferans ve tebliğleri sunabileceklerine Üstad hem onu şahit gösteriyor ve hem de onunla ispat ediyor.
Zübeyir Gündüzalp bir temsilcidir…
Onun Bediüzzaman’ı ve Risâle-i Nur´u en iyi temsil ettiğine delil, Üstadın vefatından sonraki dehşetli dönemi fetrete kaptırmayışıdır. İhtilâller, zindanlar, tehdit ve nifaklar; onun, Bediüzzaman’ın bütün talebelerini Risâle-i Nur etrafında aynı çizgiye kilitlemesine engel olamıyorlar. Meşveret ve şûrânın Nurlardaki çizgilerinin, Nur hizmetinin bazı önemli prensipleriyle birlikte risâlelerden derlenen bir kitapta Zübeyir’ce getirilmesi, Üstadın yerine kimin geçeceğini beklemekte olan milyonlara onun verdiği bir cevaptır…
Her zaman ve devirde olduğu gibi o dönemde de dini şahsî menfaat ve siyasetlere âlet etmeye kalkışabileceklerin hatalarından Nurları muhafaza için “Beyanat ve Tenvirler”de o önayak olmuş. Bediüzzaman´ın Hutbe-i Şamiye ve zeyilleri diye nitelendirdiği; 1909’dan 1960’a kadarki içtimaî ve siyasî hayatı alâkadar eden konuları nefsinde cem eden Zübeyir’i doğru tanıyabildiğimiz oranda, yanlış ve sıkıntılarımızın azalacağını düşünüyoruz.
Üstadın vefatından sonra çıkarılan gazeteler, tesbit edilen siyasî duruşlar ve Risâle-i Nur’dan hareketle yazılan yeni kitaplar gibi çalışmaların hepsi hizmetin Üstad çizgisinde devam etmekte olduğunu gösteriyor. Fakat meselenin en muhteşem ve güzel ciheti; yapılan herşeyin, selef-i salihîndeki “icma” prensibiyle yapılmasıdır.
Nurlara hayatlarını vermiş Üstadın talebelerini ve diğer ağabeyleri her meseleye sahip çıkartmak ve kalplerin aynı noktada ittihadını sağlamak, Zübeyir’in örnek alınması gereken tatbikatını bize ders veriyor. Zübeyir yoktur, fikri de yoktur ve kendisine ait bir kanaati de yoktur. Var olan Risâle-i Nur’dur…
Şûrâda konuşacak herkişi Risâle-i Nur’a göre konuşmak, düşüncelerini Nurlardaki müdellel ispatlarla ortaya koymak zorundadır. Zübeyir Ağabeyin hiç hoşlanmadığı bir duruş “Bana göre…” diye başlayan duruşdur. O “ben ve sen”i çoktan kaldırmış ve bütün bakışları Risâle-i Nur’da temerküz ettirmiştir.
Risâle-i Nur devam ettiği müddetçe “Zübeyrî çizgi” de devam edecektir. Nurlar, kendilerini orijinal duruş ve üslûplarıyla istismarlardan korudukları gibi Zübeyrî çizgiyi de başta Risâle-i Nur Külliyatı olmak üzere, bilhassa Emirdağ Lâhikası’ndaki çoğu mektuplar, Afyon zindanında yazılan muhteşem müdafaa ve Sözler kitabıyla Gençlik Rehberi’nin sonundaki konferans metinleri Allah’ın izniyle istismarlardan inşaallah koruyacaktır.
Bütün gaye ve maksadı iman ve Kur’ân, hedefi rıza-yı İlâhî ve dâvâsı bu milletin imanına hizmet ederek ittihad-ı İslâma koşmaktan ibaret olan bir çizgi elbette hıfz ve inayet altında olacaktır… Rabbimiz bizi o kahramanların şefaatine mazhar eylesin, amin!

 

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*