Basının göz bebeği Yeni Asya

24 Ekim 1967’de yayın hayatına başlayan İttihad gazetesi, 7 Haziran 1971’de sıkıyönetim tarafından kapatıldı.
İttihad haftalık çıkarken, Yeni Asya günlük olarak yayına başlamıştı. Yani haftalık çıkan İttihad’ın günlük çıkan Yeni Asya’sı olmuştu.

Yeni Asya; çıkış gayesi, yayın prensipleri, Risale-i Nur’un medyadaki dili olması ve kadrosu itibariyle İttihad gibi, ajandası ve günlüğü benzeri yayın yaptı, yapmaya devam ediyor.

1968’de ortaokul son sınıf öğrencisi iken elime aldığım İttihad gazetesinin o günlerine ancak hayalim ulaşabiliyor. Sayfalarında yer verilen şiir, edebiyat ve romanın cezbediciliğine kapılarak şiirler yazmak ve sonra şiirlerinizin gazete ile size dönmesi..

15 yaş civarında bir genç için ne kadar heyecan verici olduğunu, ancak yaşayan bilirdi.

Yeni Asya da bir İttihad’tır aslında. Risale-i Nur Talebelerinin içtimaî ve siyasî bakış ittihadını sağlamada günü gününe can simidi gibi imdada yetişen bir İttihad!

Yeni Asya şahısları hedefine koymaz, şahıslarla uğraşmaz.

Yeni Asya, mü’min ve Müslümanların farklı meslek ve meşreplerini incitmekten sakınır.

Yeni Asya’nın vurduğu hedef bellidir.

Bilumum ifsad ve zındıka komiteleridir. Haricî menfî cereyanlar ve içerdeki türevleridir! Hak ve hukuk ihlâlleridir, zulümdür!

Yeni Asya daima medya gözünün gören gözbebeği mesabesinde gerçekleri görmeye devam etmiştir.

Bizim gibi, İttihad ve Yeni Asya ile gözünü fikir dünyasına açanlar pek âla bilirler ki; biz gazetemizi sayfa sayfa, satır satır, cümlesi cümlesine, harfi harfine okumakla kalmayıp, “hel min mezid” dercesine, daha fazla olmasını arzulardık.

Gerçi gazetenin çıkışını dört gözle bekleyenlerimiz; orijinal kâğıt baskıyı beklemeden, gazetenin internet sayfasında okuyacağını okuyor, alacağını alıyor.

Ama bu durum kâğıt baskının değerini azaltmıyor. Bu bakımdan kâğıt baskının en makul ve kolay şartlarda elde edilmesi de okuyucularımızın bir numaralı hakkı olarak ortada duruyor.

Yeni Asya 1974’te; ya sayfa, ya fiyat, ya da her ikisi üzerine bir anket sayfası sunmuştu. Bununla alâkalı, 14 Haziran 1974 Cuma günü Yeni Asya sayfalarında çıkan “Sayfa mı saha mı?” başlıklı şiirimizden sadece bir kaç mısraını sizinle paylaşmak istiyorum:

“Pek nazara almıyor, Yeni Asya’mız kârı…

Doğrulamak istiyor mânasıyla efkârı…

Madem ki budur onun gayesi ve şiarı..

Sahayı genişletmek tek bizden olsun bari…

Gittikçe revaç bulsun şanı ve itibarı…

Biz bunu isteyelim: Yeni Asya tam olsun…

Sayfası her ne ise, saha muazzam olsun…”

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*