“…Sinek ve karınca gibi kesretli küçük hayvanlardan bahis açıldı. Ona dedim ki: Böyle nüshaları çoğalan nevilerin ehemmiyetli vazifeleri ve kıymetleri vardır. Evet, bir kitap, kıymeti nisbetinde nüshaları teksir edilir.” (Lem’alar, s.420)
Karıncalar, sinekler gibi çok sayıda ehemmiyetli vazifeleri ve kıymetleri vardır. Rabbimiz bu hususiyetlerden ibret almamız için karıncaları dünyanın hemen hemen her bölgesine yaymıştır. Bir kısmını daha yakından anlamaya çalışalım.
Kırmızı orman karınca kolonisi yılda ortalama 14,5 kilogram zararlı böceği toplayıp besin kaynağına dönüştürerek sağlıklı ağaçların yetişmesine katkıda bulunur. Toprak üstündeki ve ağaçlardaki zararlı böcekleri, larvaları ve tırtılları salgıladığı formik asitle etkisiz hale getirerek yuvasına taşıyan karıncalar, ormanların sağlıklaştırılmasında adeta gönüllü hizmet sunar. Yaklaşık 300 bin karıncanın bulunduğu bir koloni, bir hektar orman alanda zararlı böcekleri etkisiz hale getirir. Böylece ekosistem için zararlı böceklerin aşırı çoğalmasını engelleyerek doğal dengenin korunmasını sağlar. Ayrıca 1-2 metre derinliğinde yaşadıkları toprağın havalanmasını sağlayarak ekosisteme fayda sağlarlar.
Hastalık riskinin azaltılmasında da karınca çok önemli üç kaideyi uygulayarak insanlığa örnek olur. İlki, hijyene hassas yapılarıdır. Ağızlarında bulunan dezenfektan özellikteki formik asidi birbirlerine püskürterek mikroplardan temizlenir. İkincisi, enfeksiyonlar öldürücü özellikte olduğu için hastalanan karınca hemen yuvadan ayrılır. Yani, kendilerini “izole ederek!” fedakârlıkta bulunur. Üçüncüsü ise enfeksiyon anlaşıldığı anda enfekte olmayan karıncalar bile yuvadan uzaklaşır. Yuvada daha az zaman geçirmeye çalışır. Yani, önleyici “sosyal mesafeyi!” kullanır. Birbirlerini düşündükleri için sahip oldukları sosyalliğe ara veren karıncalar, pandemi zamanında hatırladığımız kuralları binlerce yıldır uygulayarak bizlere hüsnü misal oluyorlar.
Formica Fusca türü karıncaların koku vasıtasıyla sağlıklı insan hücrelerini kanserli hücrelerden ayırt edebildikleri kanıtlandı. Bilim insanları, laboratuvarda Formica Fusca türü karıncaya önce kanserli insan hücrelerini koklattı ve bu kokuyu şekerli solüsyon ödülüyle ilişkilendirdi. İkinci aşamada araştırmacılar, karıncalara biri sağlıklı, diğeri kanserli hücre olan iki doku koklattı. Araştırmacılar, bu aşamada ödül vermedikleri hayvanların kanserli dokuya yöneldiğini tespit etti. Ayrıca karıncaları farklı kanser hücrelerinin kokusuna maruz bırakan araştırmacılar, karıncaların bunları da ayırt edebildiğini belirledi. Kanser hastalıklarının teşhisinde karıncaların hızlı, daha az maliyetli ve verimli olması yüksek potansiyeline işaret ediyor. Bu araştırmalar karıncalardan insanların sağlık sektöründe birçok konuda istifade edebileceğinin yolunu açıyor.
Ağaçlara zarar veren canlıları belli bir sayıda tutarak dengenin sağlanması ve sağlıklı orman yapısının korunması; dezenfektan etkili formik asit kullanmaları, kendilerini izole etmeleri ve sosyal mesafeye dikkat etmeleri; kanserli ve sağlıklı insan hücrelerini ve farklı kanser hücrelerini kokudan ayırt edebilmeleri gibi hususiyetler karıncaların bitki, hayvan, insan alemlerinde ne kadar ehemmiyetli vazifeleri ve kıymetlerinin olduğunu izhar ediyor. Antartika dışında tüm dünyada karıncaların olması da Rabbimizin insanoğluna bu manayı ve ibreti her yerde almayı ihsan ettiğini gösteriyor vesselam…
İlk yorum yapan olun