Mirâç gecesi

Mirâç gecesi… Her zaman sırlı kalacak eksiltili bir cümle gibi. O gün İslâm Peygamberinin kalbinin kanadığı, sevdiklerinin acısıyla sadece Allah’a sığındığı bir gece. İki dayandığı dalın kopmasıyla duyduğu büyük acıyı Allah en kutlu bir biçimde onarıp; ona güç ve kuvvetini tekrar verdi.

 

Çünkü büyük bir insan olarak önder olabilmek acılarla olgunlaşmakla olurdu. Acı bütün bedenini kapladığı zaman, insan mutluluğu gerçekten hak ederdi. O günü aslında kimse açıklayamaz. Çünkü sırdır. Sadece bir ‘kul’un ve onun Sahibinin sırrı. O yüzden de ne kadar açıklanmaya çalışılsa da asla açıklanamayacak. Sadece o günün hediyeleri bizlere sunulmuş. Onarılmış bir kalple dönen Peygamber; Mirâcını her namazda yaşama hazzı ile vermiş bütün ümmetine. Ve biz de; “Secdede Allah’a en yakınız. Allah, tüm inananları o an huzuruna alıyor. Peygamber efendimizin Mirâcı o gece ise; bizim Mirâcımız da her secdemizdir. O yüzden tadil-i erkâna uyarak, içinizde tıpkı yükselmişsiniz gibi hissederek namazımızı kılmalıyız. Bunu uygulamaya çalışmalıyız. Tek bir gece bile olsa. Ayağına ok saplanan bir sahabe, namazda o kadar yükselmişti ki oku hissetmemiş bile…Örneklerimiz aslında o kadar çok ki…” O yüzden namaz dinin direği, o yüzden arınmışlığın basamağı, o yüzden onu kılmak herkese nasib olmuyor ve o yüzden Mirâç Gecesini secdeye kapanan benliğimizle geçirmeliyiz. Çünkü namazımız bizim Miracımız… Mirâç gecesinin tüm güzelliği kalplerinizle secdelerinize, secdelerinizle Rabbimize ulaşsın inşallah. Mirâç geceniz mübarek olsun…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*