Rıdvan Ayral

Vefat sonrası yakınlara yazılan sabır dileme mektubu olan taziyenâmeyi, Rıdvan kardeşim için yazacağım, aklımdan hiç geçmezdi, ta ki emr-i Hak vuku buluncaya kadar.

Ölümün acıtıcı olması, hakikaten zordur. Ancak bu acıtıcı hâli ölümün geçici ya da anlık olması ile anlamak mümkün, ama dostlardan ayrılığın acıtıcı olmasına tahammül cidden daha zordur.

Rıdvan kardeşim, dostlarımızın naif olanlarındandır. Tertemiz, samimî, kibar, güler yüzlü ve hemen her hâli ile yardımsever bir kişiliğe sahiptir. Yardımseverlikte o kadar acelecidir ki dışarıdan bakan onu tezcanlı olarak görür, ama o, tezcanlılığı aşmış yardım etmenin huzurunu yaşamaktadır. Bu hâli ile de o içi dışına yansıyan ve dolayısıyla içi dışı aynı olan bir şahsiyet sahibidir.

Otuz yılı aşan muhabbetimizin kaynağı onun, Isparta kahramanları kaynaklı vasfı ve sadâkati sebebiyledir.

Risale-i Nur ile Kur’ân hakikatlerinin tebliği hizmetinin sessiz sakin, ama sadık müdavimlerindendir. En sıkıntılı zamanlarında bile sohbetlere iştirak eder, şahs-ı maneviye dâhil olurdu. O sohbetlerden öğrendiklerini yaşadığı gibi münasip gördüklerine de usûlünce anlatırdı.

Dostlarına çok vefalıdır. Covid-19 hastalığına yakalanan dostlarının listesini göndermesinin (20.11.2020) ardından ertesi günü kendisinin de yakalandığını yazdı. Beş gün yattığını, çok ağır geçtiğini ve 14 gün karantinada olduklarını ifade ediyordu. Bunları anlatırken bile dostları hakkında da bilgi veriyor, onları düşünüyor ve üzülüyor. Zatürre teşhisi ile 28.11.2020 günü hastanededir. Solunum cihazı takılı ve ateşli. Ertesi günü ateşinin 36 olduğunu yazdı. Konuşabileceğini düşünerek görüşmek için aradım, hemen açtı ve tesellidarâne konuştum. Her hâlimizle imtihanda olduğumuzu, duâlarımızın kendisiyle olduğunu, inşaallah şifa bularak yuvasına döneceğini ifade edebildim, ama heyhat…

Rıdvan kardeşimizin 14 Aralık 2020 tarihindeki ayrılığına tahammül çok zor.

İşine azamî hassasiyet ve sadâkati, hak ve hukuka riayeti, mesai arkadaşları arasında da sevilen sayılan vasfı ve örnek kişiliği hep onun en belirgin özellikleri idi. Neredeyse ikinci emekliliğini de aynı işyerinden hak edecek kadar istikrar sahibiydi.

Onun bu uzun yolculuğunu, Resul-i Ekrem’in (asm) bir âdetine uyarak uğurluyor ve anıyoruz.

Hz. Peygamber (asm), “Başına bir musîbet gelene taziye ziyaretinde bulunan kimseye, musîbete uğrayanın sevabı kadar sevap verilir”, buyurmuştur. (İbn Mâce, “Cenâ’iz”, 56; Tirmizî, “Cenâ’iz”, 71)

Ailesi üzerine şefkatle eğilen, onları siyanet meleği gibi kollayan bir baba ve eş olarak vazifeni yaptın Rıdvan’ım! Ne mutlu sana!

Enişten Niyazi Yenipazar’ın şu tesbitine iştirak ediyoruz: Deprem, yangın, sel, salgın gibi hastalıktan ölenlerin şehit hükmünde kabul edildiğini, Peygamberimizin (asm) sözlerinden çıkarıyor ve Rıdvan Ayral kardeşimizi de (1967-2020) şehitlerden sayılmasını ümid ve duâ ediyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*