Bir diğer âyet, şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arş üzerinde hükmünü icrâ eden Allah’tır. O gündüzü peşi sıra kovalayan gece ile örter. O güneşi, ayı ve yıldızları da emrine boyun eğmiş olarak yarattı. İyi bilin ki, yaratmak da O’na aittir, yarattıklarının tedbir ve idaresi de. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın şanı ne yücedir.” 2 Şu âyetler altı günlük zaman dilimini daha da detaylandırarak, semanın iki zamanda, dünyanın da dört zamanda yaratılışlarının tamamlandığını bildiriyor: “De ki: Yeryüzünü iki günde yaratan Allah’ı inkâr edip de başkalarını O’na denk mi tutuyorsunuz? O âlemlerin Rabbidir. O yerin üstünde sabit dağlar yerleştirdi. Onda bereketler yarattı. Rızık arayanların azıklarını eşit olarak dağıtmak üzere iki günde takdir etti ki, yerin yaratılışını böylece dört günde tamamladı. Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye ‘İsteyerek veya istemeyerek gelin!’ dedi. İkisi de: ‘İsteyerek geldik’ dediler. Yedi göğün yaratılmasını da iki günde tamamladı ve her bir semaya, ona ait emirleri bildirdi. Dünya semasını da Biz, kandillerle süsleyip koruyucu kıldık. Bu, kudreti her şeye galip olan ve ilmi her şeyi kuşatan Allah’ın takdiridir.” 3
Bize göre gün, dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğü sürenin adıdır. Bizim kullandığımız bu gün ile Allah’ın kitabında ifade buyrulan gün tabiri arasında süre farkı vardır. Esasen zamanın izâfî olduğu malûmdur. Şu âyetlere dikkat edelim: “Rabbinin katında bir gün, sizin hesabınıza göre bin yıl gibidir.” 4 “Melekler ve Cebrail, elli bin sene uzunluğunda bir gün olan kıyamet gününde, Allah’ın emrini almak üzere Arşa yükselirler.” 5 “Bütün işler, sizin gününüzle bin sene kadar uzun olan bir günde O’na arz olunur.” 6
Âyetlerden de anlaşılacağı gibi, bizim gün saydığımız zaman birimiyle, Allah’ın katındaki gün aynı süre değildir. Bazı müfessirlere göre bin yıl, elli bin yıl gibi ifadeler birer kinâyedir. Sürenin uzunluğunu bizim anlayacağımız dilde anlatmak içindir.
Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerine göre Kur’ân’ın, yaratılışı altı günle izah etmesi, insan dünyasının ve hayvan âleminin altı günde yaşayacağına işaret ediyor. 7 Keza, Dokuzuncu Söz’de Bediüzzaman, ikinci sabah namazı ile birlikte altı vakte ulaşan günlük namazların her birinin, altı gün yaratılıştan birini hatırlattığını, ondaki büyük inkılâpları gözler önüne serdiğini ve her bir zaman diliminde gerçekleştirilen yepyeni yaratılışla ilgili olarak Allah’a şükretmek ve Allah’ın azametini ve kibriyasını bilmek için her bir zaman dilimine denk düşecek şekilde bir namazın emredildiğini bildiriyor. 8
Bediüzzaman’ın bu müşahedesi üzerinde biraz duracak olursak: Sabah namazının, kâinatın ve yerkürenin altı gün yaratılışından birinci gününü hatırlattığını; öğle namazının ikinci gününü, yani yeryüzünde insanın yaratıldığı günü; ikindi namazının üçüncü günü, yani insanlığın Son Nebîsinin (asm) geldiği günü; akşam namazının dördüncü günü, yani yerkürenin ve kâinatın kıyamet öncesi harap olduğu günü; yatsı namazının beşinci günü, yani yerkürenin ve kâinatın bütünüyle kapandığı kıyametin kopuşu sonrası günü; ikinci sabah namazının ise haşir sabahı olan altıncı günü hatırlattığını anlamak mümkün.
İlginçtir; Bigbang teorisine bakacak olursak, birinci gün, galaksilerin yaratılışına kadar kendi içinde gene altı zaman diliminde tamamlanıyor: Büyük patlama anında sıcaklık 12-14 trilyon derecededir. 1. Zaman dilimi: Yüzde bir saniye sonraki zamandır. Sıcaklık yüz milyar dereceye düşmüştür. 2. Zaman dilimi: Onda bir saniye sonraki zamandır. Sıcaklık otuz milyar derecededir. 3. Zaman dilimi: Bir saniye sonraki zamandır. Sıcaklık on milyar derecededir. 4. Zaman dilimi: On dört saniye sonraki zamandır. Sıcaklık üç milyar derecededir. 5. Zaman dilimi: Otuz beş dakika sonraki zamandır. Sıcaklık üç yüz milyon derecededir. 6. Zaman dilimi: Yedi yüz bin yıl sonraki zamandır. Sıcaklık beş bin derecededir ve galaksiler yaratılmıştır. Kâinatın tahmin edilen yaşı ise yirmi milyar senedir.
Dipnotlar:
1- Hud Sûresi: 7.
2- A’râf Sûresi: 54; keza benzer âyetler için bakınız: Hadid Sûresi: 4; Furkan Sûresi: 59.
3- Fussilet Sûresi: 9, 10, 11.
4- Hac Sûresi: 47.
5- Mearic Sûresi: 2.
6- Secde Sûresi: 5.
7- Sözler, s. 150.
8- Sözler, s. 46.
Benzer konuda makaleler:
- Yerküre sayfasının verdiği ders
- Yerkürenin ihtişamlı seyahati
- Yerkürenin baş döndürücü seyahati
- Kulun erken uyarı sistemleri: Namaz vakitleri
- Namaz vakitleri
- Gündüzün semâ lâmbası
- Allah’ın ‘Ezel’ sıfatı
- Yer küredeki tevhid ayetleri
- İnsanların çoğuna uymak!
- Gökadaları
1963 Mersin Gülnar doğumlu olan Süleyman Kösmene, ilköğrenimini doğduğu köy olan Yarmasu köyünde yaptı. 1981 Mersin İmam-Hatip Lisesi; 1986 Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Milli Eğitimin çeşitli kademelerinde öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Yeni Asya Gazetesi Fıkıh Günlüğü köşesinde günlük yazılar yazmakta olan yazarımız, İstanbul’da yayın yapan Bizim Radyo’da ve EuroNur.tv’de programlar yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
İlk yorum yapan olun