Köpük kimdir?

“Allah gökten bir su indirdi ve vâdilerin hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri madenlerde de (demir, kurşun ve sarı bakır elde edebilmeleri için) buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile bâtılı böyle misal verir. Köpük, atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeylere gelince, o, yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir.”1

Mezkûr ayette mü’minler arasındaki fark, ayrıca hak ve bâtıl ayrımı müthiş bir misallerle nazara veriliyor. Su ve maden hakka, su ve maden yüzeyinde oluşan köpük ise bâtıla benzetilmiştir.

Efendimize indirilen vahyi yağmur, vahyi kabul eden mü’minler vadiler olarak düşünebiliriz. Nasıl ki bazı vadiler daha geniş olduğundan suyu fazla tutar. Aynen öyle de bazı mü’minlerde geniş vadilerin sudan daha fazla istifade etmesi gibi vahiyden faydalanması daha fazladır.

Maden misali ise mü’minlerin göz ve gönüllerini okşayan süsler, faydalı madenler gibi kalıcı olduğu, ilâhî vahye karşı çıkan kâfirlerin ise köpük gibi yok olup gideceği nazara verilmiştir.

Bizde bu misal ve benzetmelerden hissemizi almaya çalışmalıyız. Hangi yolun yolcusuyuz? Geniş bir vadiye mi benzemeye çalışıyoruz yoksa dar vadimizle kendimizi avutmaya mı çalışıyoruz? Cüz-i irademizi hangi yönde istimal ediyoruz? Muvakkat dünya mı? Baki ahiret mi? Köpüğün mü yoksa madenin peşinden mi gidiyoruz?

Mezkûr sualler alacak çok yolumuz olduğunu izhar etmiyor mu? Hayatın adiyeti içinde ülfet perdesini yırtmak için harekete geçme zamanı gelmedi mi? O gün bugündür vesselam.

Dipnot: 1- Ra’d Sûresi, 17.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*