Rabbimize kavuşmaya denk sevinç; İftar

Image

Allah Resulü (asm) öyle buyuruyor: “Oruçlunun iki sevinci vardır. Biri iftar yaptığı zaman, diğeri de Rab’bine kavuştuğu zamandır” diye.

Düşünün; oruçlu Müslüman, akşama kadar tarlada çalışmış, acıkmış, susamış. Hele iftara yakın, dudakları çatlamış, daha, tabiri caizse susuzluktan ölüyor. Öyle ki, açlık bile aklına gelmiyor.

İftar sofrası da hazır, buz gibi su gözünün önünde sürahide duruyor, buzdolabından yeni çıkmış, sıcak ortama girince, nemlenmeye başlamış, sürahinin kenarından billur gibi sular sızmakta. Ama ne mümkün! Elini bile süremiyor, sadece bakıyor. Ne zamanki emir geliyor “Allah-u Ekber!” o zaman daha iyi anlıyor Allah’ın büyüklüğünü. “Ya Rabbi! Bu mülk, bu nimetler hep senin. Senin emrin, müsaaden olmazsa, biz yiyemiyoruz, içemiyoruz işte, öyle aciziz. Emrine mutiiyiz, itaatkarız. Sana tabiiyiz. Bizleri affet, senin emrine uyarak aç, susuz bekleyen bu aciz kulunu, sana kavuşma günündeki sevinçle bir tuttuğun bu iftar hürmetine, cennetine dahil et, cemalinle müşerref eyle!Amin” diye dua ediyor.
Gerçekten de, böyle bir şeyi kim yapabilir? Adeta, “küçük dağları ben yarattım (haşa ve kella) havasında olan aciz ve enaniyetli insanı, yola hiçbir şey getiremiyor. Allah; onun, mevhum (kendisine göre öyle zannettiği) rububiyet davasını kırmak, ona haddini bildirmek için, her türlü azap, ıstırap, çektirse aldırmıyor. Ama mübarek Ramazandaki oruç vasıtasıyla, açlık ile terbiye ettiği zaman, ancak onu kendine getiriyor. Enesi kırılıyor, Rabbinin aciz bir kulu olduğunu anlıyor. Sair vakitlerde; Bal,baklava, kebapla dahi tatmin olmayan nefsi, iftara yakın, ” bir parça kuru ekmek bulsam da açlığım gitse” diyecek hale geliyor.

 

Evet, baştaki çok büyük Peygamberi (asm) müjdeye nail olabilmek için, sırf Allah rızası için, ihlasla oruç tutmalıyız ki, iftarda birinci, sonra da Rabbimize kavuştuğumuzda ikinci sevincimizi tadabilelim İnşaallah!

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*