Üçü bir arada

Bizim insanımız arasında, kıymetli olan şeyleri ifade etmek için “üçü bir arada, beşi birlik” gibi cümleler kullanılır.

Bizim bahsedeceğimiz üçü bir arada olan şey de, 12 Ocak Cum’a gününe münâsib düşen üç şey: Regâib gecesi, üç ayların (şuhur-u selâse) ilki olan Receb ayı ve Mekke’nin fethi. Böyle güzel bir tevafuk.

Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, güneşi ve dünyayı döndürüp, yine bizleri, mubarek hâsılat mevsimi olan, üç aylara kavuşturdu. 11 Ocak Perşembe gününü, 12 Ocak Cum’a gününe bağlayan gece, rağbet edilen gece, üç ayların ilk mubarek gecesidir. İslâmî usûlde, gün akşam namazının vaktinde başlar. Buna “ezânî saat” denilir ve o zaman saat, 12.00 yi gösterir. Ondan dolayı da, daha Receb ayının gündüzü başlamadan, o ayın ilk Cum’a gecesinde te’sid ettiğimiz Regâib gecesi başlamış oluyor.

Bir sene, sür’atle geçip, yeniden Ramazan ayına yaklaşıyoruz. “Daha dün gibiydi…” derken, bir bakmışız, âlemimize yeniden teşrif edivermiş. Bu mubarek gün ve geceler, bizler için, bulunmaz bir hâsılat mevsimidir. Nasıl ki, yaz mevsiminde çiftçiler buğdaylarını tarladan toplar, aynen bu mubarek vakitler de öyle.

Kısa günlerin olduğu kış mevsimine tevafuk eden bu gün ve geceleri, çok iyi değerlendirmemiz lâzım. Peygamber (asm) nin, bir hadis-i şeriflerinde; “Kış müminin baharıdır: Gündüzleri kısa olduğu için oruç tutar. Geceleri de uzun olduğu için kalkar ibadet yapar.” Buyurduğu gibi, bu mubarek günlerde, başta oruç olmak üzere, diğer ibadetlerimizi, evrâd ve ezkârlarımıza devam edip, melek gibi hâlleri yaşamalıyız.

Cenab-ı Hak, Receb ayımızı, Regâib gecemizi, hakkımızda hayırlı eylesin! Ramazan-ı Şerife de, sağ-salim, hepimizi kavuştursun inşâallah.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*