Kul amentu billahi sümme’stekım!

Öyle tehlikeli bir asırda yaşıyoruz ki, bin beş yüz sene evvel ümmetin istiâze ettiği, Allah’a sığındığı tehlikeli bir asır olan âhir zamanı yaşıyoruz.

İşte bu fitne asrında her şey birbirine karışmış. Aldatmakla iş gören Süfyan’ın bıraktığı yoldan, dinin emrinin hâricindeki her şeyi rahatlıkla yapan insanlarla iç içeyiz. Yalan, dolan, faiz gibi kötü hâller gırla gidiyor. Hem de, öyle bir rahatlıkla ki, kendini dindar diye vasıflandıran bazılarının da, kılıfına uydurdukları bir sürü şen’i işler irtikâb ediliyor.

Bu zamanda dindar olmak, dinini muhafaza etmek, hakikatten de çok zor bir şey. Ne buyuruyordu Peygamber (asm)? “Ahir zamanda imanı elde tutmak, kor ateşi elde tutmak gibi olacak.” (Tirmizî, Fiten, 73) Korlaşmış, kızgın ateş elde tutulur mu, tutulabilir mi? İşin dehşetini anlayalım işte.

Asr-ı saadet Müslümanları ile âhir zaman Müslümanlarını mukayese etmeye kalksak, karşımıza neler çıkar, neler… Bedevînin biri, Peygamber(asm)’ı işitmiş, İslâmiyetin intişarından haberi olmuş. Ve Peygamber (asm)ı görmek için günlerce yol almış. Ve yolda da, düşünerek geliyormuş. Bu adam, câhiliye devrinin her türlü pisliğine bulaşmış biriymiş. İçki, kumar, zina, adam öldürmek, vs. vs. biraz da câhil olduğundan, Peygamber (asm)’ın huzuruna gelip, kendini anlatıp, câhiliye devrindeki yaptıkları haramları söyleyerek, Müslüman olacağını söylemiş ve demiş ki “yâ Resûlallah (asm) ben câhil bir adamım, öyle her şeyi aklımda tutamam. Sen bana bu islâmiyeti, kolayca, birkaç kelimeyle anlat ki, hiç unutmayayım!”

Allah Resulü (asm) demiş ki; “Kul âmentu billâhi sümme’stekım!” yâni ”Allah’a iman ettim, inandım de. Sonra dosdoğru ol!” Adam, “tamam” deyip, yanından ayrılmış ve memleketine doğru giderken de içinden “Ne kadar da basitmiş ya, ‘Allah’a inandım de, sonra dosdoğru ol!’” ve içinde bir fırtına kopmuş. İyi o zaman, ben şimdi gidince, yine zina yapabilecek miyim? Ama dinimizde bu yasakmış. Aman beni kim görecek? Yok, olmaz, ne diye söz verdim? ‘Allah’a inanıp, dosdoğru olacağım. O kötü fiili yeniden yapsam ve sonra inkâr etsem olur mu, olmaz. Dosdoğru olamam o zaman.”

Ve bunun gibi, diğer günah işler de aklına, tek, tek gelmiş. Ama o söz var ya, o nuranî söz, o emir, onu bütün kötülüklerinden uzaklaştırmış ve bir sahabî yapmış. Öyle bir seviyeye çıkmış ki, belki imana getirdiği insan sayısı az da olsa, o “sahabî” sıfatıyla, milyonlarca insanın imanını kurtaran, Hz. Mehdî’den bile yüksek bir seviyeye vâsıl olmuş.

Onlardaki o iman, inanmışlık, teslimiyet ile emre itaat etmek, bu zamanda biraz zor. Onun için de, bu zamanda, âhir zamanı yaşamaya çalışan dindar insanlara helâl olsun! Onları tebrik etmek lâzım. Bize göre de, bunun en mümtaz misâli; Kur’an-ı Kerim’in asrımıza göre tefsiri olan Risâle-i Nur eserleri ve onun cemaatidir. Onlarla hemhâl olup, kendini kurtaran insanlara selâm olsun!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*