Artık dur demenin vakti gelmedi mi?

Caddelerin en kuytu yerlerinde dururlar çoğu vakit. Birileri bizleri görür mü ki acaba diye beklemektedirler.

Avuçlar açık, boyunları bükük, bakışlar ürkek, dudaklar yarım. “Bir ekmek parası”, derken ki cümleleri titrektir bir çoğunun. Gerçek manada bir çoğu ihtiyaç için o sokak taşlarına oturup dilenmektedirler. Evde onu bekleyen kimsesi yoktur belki de. Karın tokluğuna sahipsizliğin verdiği duyguyla oradadır.

Onlar için hayat kolay değildir elbet. Onların bu duygularını sömüren insanlar vardır. Bazılarından haraç bile kesiyorlardır eminim. Veya birileri tarafından meslek gibi icra ettirilip onlara kâr payı veriliyor buna da eminim. Ama kimse tarafından buna dur denilmiyor.

Sokaklara çıkmak insanın içini ürpertiyor. Minicik çocukları çalıştıran zihniyetlere kimse dur demiyor. Neden masum bebekler bu oyunlara alet olunuyor, peki caddenin soğuk asfaltında oturan o kadın halinden mutlu mu sanırsın? Karnında doğmamış bebeği, kucağında bir yaşında bile olmayan bebeği ve o bir anne…

Kim bu hayatı kendine iş olarak seçmek ister ki! Neden bu masum kadın ve bebeklere güven içinde huzur içinde yaşaması için imkân verilmiyor. Elleri, yüzleri, kirli olması meslek gereğimi yoksa insanların onlara acıyarak ve iğrenerek bakmalarını istediklerinde mi? Sizler veya bizler böyle olmasını istediğimizden olmasın sakın.

“Baksana eli yüzü temiz, kesin fakir değil,” dediğimiz için mi onlar kirli gezinir çoğu vakit?

Fakir, sahipsiz olmak kaderlerinde mi var?

O sürekli annesinin kucağında uyuyan bebek hiç mi ağlamaz?

Sürekli uyuyan bir bebek, siz hayal ettiniz mi sizin bebeklerinizi o annenin kucağında?

Peki o yalın ayak şehrin kaldırımlarında bir o yana bir bu yana gezinen yüzüne su değmemiş masum çocuk.

Onu kendi evlâdınız yerine koydunuz mu hiç?

Sıcacık evleriniz de ayaklarında kaç çift çorap giydirdiğiniz yetmeyip, panduflar giydirdiğiniz o çocuk sizin çocuk olamaz mıydı?

Canı canana teslim etmek belki de. Rabbim sen o güzel yavruları o masum annelerine bağışla.

Gecenin karanlığında trafik ışıklarında elinde selpak ve su satan çocuk ve kadın görmek istemiyorum.

Bu kadın ve çocukları korursak eğer çalışmalarını engellersek o zaman biz onlara iyilik yapmış oluruz.

İstediğimiz kadar sağ kaldırımdan kaldıralım, sol kaldırıma geçeceğini bilmeliyiz. Bu kadın ve çocukları hayata kazandırmak dururken neden onların hayatlarını karartıyoruz bilmiyorum.

Sokakta çalışmaya mahkûm edilen her çocuk annesiz ve babasız bir çocuktur. Her kadında eşsiz sokakta kalmış bir kadındır. O zaman devlet sahip çıkmalıdır.

Satırlarımda o çocukların babalarından da bahsetmedim, bu işi meslek haline getiren sahtekârlardan da onları da Rahmana havale ettim vesselâm…

Meltem Kavak

 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*