Hakiki demokrat Zekeriya Bağrıaçık Ağabey

2011 yılının Mart ayında rahmet-i Rahmana kavuşan Zekeriya Bağrıaçık, 1946 senesinde Kahramanmaraş’ta DP ocak başkanlığı yapmış bir yiğit demokrattı. Her ne zaman dükkanına uğrasam; kendine ait özel bölmesinde elinde Kur’ân okuyor olarak bulurdum onu.

Zekeriya Ağabeyimiz 1950 öncesi Kur’ân ve dine yapılan saldırıların canlı şahidiydi. Bu sebepten merhum babası hapiste yatmış; kendisi de cebberrut devrinin uygulamalarına bizzat şahit olmuştu. Kur’ân’ın üzerine kapanıp saatlerce öyle bir okuyuşu vardı ki, sanki 1950 öncesinin Kur’ân’a duyulan hasret ve özlemini telafi etmeye çalışıyor gibiydi.

Bediüzzaman Hazretlerinin hayranı olan Zekeriya Bağrıaçık, aynı zamanda Yeni Asya gazetesinin sıkı bir takipçisiydi. Kur’ân’la meşguliyetinden arta kalan zamanlarında günlük basını takip ederdi. Güncel takip ettiği gazeteler içerisinde öyle bir gazete vardı ki, o gazetenin reklamlarına kadar bakar, her tarafını dikkatlice okurdu. Zekeriya Ağabey için o gazetenin yeri farklıydı.

Hangi gazete mi bu?

Yeni Asya tabiî ki…

Yeni Asya gazetesinin Ankara Kocatepe Camii’nde düzenlediği Bediüzzaman Mevlidleri’nin de müdavimi olan Zekeriya Bağrıaçık, her zaman ve zeminde hizmetimizin yanında olmuş ve desteğini eksik etmemiştir.

Necip Fazıl’larla, M. Şevket Eygi’lerle tanışmış, birlikte çalışmış, onların çıkardıkları gazete ve dergileri fisebilillah dağıtmıştı Zekeriya Ağabeyimiz. Anadolu’da İslamî şuurun yayılması için her bir çabanın içerisinde bulunmuştu.

Ama zaman içerisinde, bu şahıslarla yolları ayrılmış. Kendi ifadesince onlarda ‘dik duruş’ görmemiş.

Bilahare onlara yazdığı mektupları kısmet olursa yayınlamak üzere aldım.

Nurcuların görüş ve düşüncelerine çok ehemmiyet veren Zekeriya Ağabey, her yanına uğradığımda hürmet ve izzetle illa ki oturmamı ister, günlük olayları muhavere ederdik.

Bu sohbetlerimizden birisinde; Türkiye’deki ahvali, hal-i hazır içtimaî hayatı, parlamentoyu, basını konuşurken; adam kıtlığından, adam yokluğundan bahis açıldı.

İslamî basının da takiye yaptığını, zorba güçlere karşı dik duruş sergilemediklerini, haksızlıklara karşı sessiz kaldıklarını, İslami direnç gösteremediklerinden şikâyet ederken;

“Zekeriya Ağabey, şu Türkiye coğrafyasında kimse yok mu? Hiç mi adam yok?” dedim.

Zekeriya Ağabeyden şu cevabı aldım:

“Ben bu topraklarda bir tek erkek adam tanıyorum: O da Mehmet Kutlular.”

“Niye Mehmet Kutlular?

“Ben bu memlekette höt demeden soluğu Avrupa’da alan onlarca yazar çizer tanıyorum. Ama Mehmet Kutlular, ‘Deprem İlahi İkazdır’ dedi ve inancı için bu memleketin hapishanesinde hapis yattı. İlerleyen yaşına rağmen kaçmadı, göçmedi. Yattı, çıktı. Hapishanenin çıkışında gazeteciler ‘Ne diyorsun, ne düşünüyorsun?’ dediler. ‘Sözlerimin arkasındayım’ dedi. Onun için Mehmet Kutlular erkek adamdır.’’

Dedim ki:

“Zekeriya Ağabey, o dik duruşu, erkekçe tavrı Üstadından öğrendi.”

Muhterem Mehmet Kutlular ne zaman Kahramanmaraş’a gelse, Zekeriya Ağabey mutlaka Kutlular’ı ziyaret eder, birlikte sohbet ederlerdi.

Rahmetler olsun Zekeriya Bağrıaçık, minnet sana, şükran sana…

Demokrat oğlu demokrat olan Zekeriya Bağrıaçık’ın göz yaşartan hatırlarını bu köşede sizlerle paylaşmak üzere fiemanillah.

Atilla Yılmaz

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*