Hayatı pahasına sözünün arkasında duran hür adam!

Rahmetli Mehmet Kutlular ağabey vefatının sene-i devriyesinde şu sözlere masadak olduğuna şahidiz:

“Başımdaki saçlarım adedince başlarım bulunsa ve her gün biri kesilse, zındıkaya ve dalalete teslim-i silâh edip vatan ve millet ve İslâmiyete hıyanet etmem, hakikat-i Kur’ana feda olan bu başımı zalimlere eğmem!” (Şualar, s. 450.)

1999 Deprem için İlahi ikaz dediğimiz için yine mahkeme yollarındaydık. Mehmet Kutlular ağabeye kasten 2 sene 1 gün ceza verdiler ve yattı. Ona ceza verenler “İlahi ikaz!’ demekten vazgeç, hapsini düşürelim!” teklifine karşılık, “Bu Kur’an’ın tabiridir, sözümün arkasındayım!” dedi ve yurtdışında olduğu halde geldi izzet ve şerefiyle hapis yattı!..

Yeni Asya tarihi böyle yüzlerce destansı örneklerle doludur… Ve onun için bunlar normal şeylerdir. Zira, Nur Hareketi ve ana gövdesi Yeni Asya Deccalizm/Süfyanizm ve bunların kolları “ifsat, ahlaksızlık, dinsizlik, zındıka, mason komiteleriyle” mücadele ediyor ve “menfaat üzerine dönen canavar siyaseti uygulayanlarla” itiraz ediyor.

Şimdi mektuplar yayınlayıp darbe ürünü zalim, müstebit iktidarı destekleyenlerin mazide de aynı hataya düştüklerine dikkat çeken Kutlular şöyle der: “Bazı arkadaşlarımız, ‘12 Eylül Harekâtı Malazgirt’ten, Niğbolu’dan, Mohaç’tan, Çanakkale’den de daha ileridir’ diyerek azeteye tavır aldılar. Bu tavır alışı o kadar ileri götürdüler ki, ‘Tercüman gazetesini alın, ama bu gazeteyi almayın” diyecek kadar insaf ölçülerinden uzaklaştılar. Gazete aleyhine bir tavrın içine girdiler… Biz de buna karşı yayınlarımızı sürdürmekteydik. Evvelce birlikte hareket ettiğimiz arkadaşlarımızı yerine göre tenkit ediyor, tasvip etmediğimizi ifade ederek uyarıyorduk.” (Mehmed Kutlular, Yeni Asya, 19 Eylül 2018.)

Yeni Asya her meselede isabet ettiği gibi Millet İttifakı’nı destekleyerek bu sefer de edecek. Çünkü, şahs-ı maneviye dayanarak meşveret ediyor. Artık, zaman cemaat zamanıdır. Şahıslar, kişiler değil; meclisler, parlamentolar, şûralar, ekipler, şahs-ı maneviler yürütüyor. “Zira, cemaat ruhunu temsil ederler.” (Sünuhat, s. 51.) Fertler, kişiler değil, kamuoyu ve cemaatin şahs-ı manevisi hükümran olacaktır. Zira, hürriyet, demokrasinin gereği, “hakimiyet-i millettir.” (Münazarat, s. 42.)

Yeni Asya, hak ve hürriyetler kahramanı Bediüzzaman’ın ve talebesi Kutlular’ın gazetesidir. Ve Geçmişte “Onların o planları da yine akim kaldı…” (Emirdağ Lâhikâsı, 64.) 14 Mayıs’ta da akim kalacak inşaallah! Güle güle hayatı pahasına sözünün arkasında duran hür adam!

Tekrar Cenab-ı Hak’tan rahmet, mağfiret; akraba ve dostlarına sabr-ı cemil niyaz ederim.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*