Kutlular Ağabey

O gün ziyaret ettiğimde, kendisi aleyhinde şiir yazan birine canı sıkılmıştı.

“Osman, ben ona ne yaptım da, bana böyle yazmış?” dedi. “Ne yaptın ağabey? İşe aldın, iyilik yaptın. Adamın birine demişler ki ‘Filân, senin aleyhinde konuşuyor.’ O da demiş ki; ‘Konuşamaz! Çünkü, ben ona iyilik yapmadım!’ İşte bunun gibi.” dedim. “Doğru söylüyorsun” demişti.

O, bizim başımızda bir şemsiye, bir paratoner idi. Ferasetli olmasından dolayı, ağabeylerin bir çoğunun medhine mazhar olmuştu. Sungur Ağabey; “Kutlular merttir, bana yanlış yapanlar oldu, ama Kutlular hiç yanlış yapmadı, beni müdafaa etti” demişti.

Kutlular Ağabey, görüntüsü sert gibi olsa da bunu kardeşlerine değil, din düşmanlarına karşı gösterirdi. Kardeşlerine çok merhametli idi.

28 Şubat’ın hararetli günlerinde, Erbakan’ın yanlış hareketleri yüzünden, MGK’da konuşmayıp, dışarıda konuşup, İslâmî camiaya zarar vermesinden dolayı canımız sıkılıyordu. Bir gün, telefonla aradım. “Abi, şu Demirel’le bir konuş da, Erbakan’a biraz söylesin” dediğimde “Osman kardeş, konuştum. Demirel de ‘Mehmed Bey, ben ne yapayım? Adama, MGK’da söz veriyorum, orada susuyor, konuşmuyor. Ondan sonra da dışarı çıkıp muvazenesiz konuşmalar yapıyor’ dedi” demişti.

Cenaze merasimi de çok enteresan olmuştu. Normalde, Eyyüb Sultan Camiinde, kılınan cenaze namazından sonra, kabristana götürülen bir yol vardı. Ama o gün orası kapalıymış, mecburen Eyyüb el Ensarî Hazretlerinin türbesinin önünden geçirilerek götürüldü. Bir nev’i, o büyük sahabeyle selâmlaşarak kabrine götürüldü.

Kahraman ağabeyime vefatının ikinci senesinde Rabbim rahmet eylesin, kabrini, cennet bahçelerinden bir bahçe yapsın inşâallah!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*