Ölüler kabirlerden nasıl çıkacak?

“O öyle bir Allah’tır ki rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderir. O rüzgarlar yağmur yüklü ağır bulutları yüklenince, onu ölü bir beldeye sevk ederiz. Oraya suyu indirir ve o su ile türlü türlü meyveler çıkarırız. Ölüleri de (kabirlerinden) işte böyle çıkaracağız. Gerekir ki bundan ibret alırsınız.”1

Mezkûr ayet sıradan görmeye alıştığımız hadisler üzerindeki ülfet perdesini yırtarak düşünmeye davet ediyor. Rüzgar-bulut rabıtası son derece cay-i dikkattir. Yağmur sırasında düşen su miktarını düşündüğümüzde bulutların sahip olduğu muazzam ağırlıkları daha iyi idrak edebiliriz. 100 kilometrekarelik bir alanda sadece 1 santim yağış için 1 milyon ton yağmura ihtiyaç vardır. Bu hesaba göre büyük fırtına bulutları, on binlerce Jumbo jetten meydana gelen muazzam bir filo ağırlığına denk gelmektedir.

Yağmurlar öncesindeki durum “ölü beldeye” benzer. Çatlayan toprak, suya hasret ve sararmıştır. Zayıf düşmüş nebatat ise ölü bir manzarayı tahattur ettirir. Oysaki yağmurdan sonraki vaziyet bambaşkadır. Toprak kokusu her yeri sarmış, nebatat alemi canlanmış, hayvanat alemi de büyük bir şevkle bu mucizeye eşlik etmektedir. Bahar mevsiminde müşahede edildiği gibi çok kısa sürede muhteşem tefekkür tabloları nazara verilir.

Tüm bu değişimler bize haşir hakikatini bütün ruhu canıyla izhar eder. Bahar mevsiminde gönderilen ve istifademize sunulan meyveler, sebzeler ölümden sonraki dirilişin apaçık delilleridir. Nasıl ki her saniye milyonlarca hücremiz yerine yeni hücrelerin yaratılıyor. Yeni yıldızlar, gök cisimleri, galaksiler meydana geliyor. Mikro ve makro tüm alemlerde hadsiz haşir numuneleri nazara veriliyor. Hakkıyla düşünerek ibretini, tefekkürünü, şükrünü yapanlara selam olsun!

Dipnot: 1- A’raf Sûresi, 57.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*