RİSALE-İ NUR IŞIĞINDA

Risale-i Nur’un meşrebi

Meşreb kaynaktan su içmek için kullanılan kaba verilen isimdir. Su içeceksiniz, ama hangi kaptan içeceksiniz? Risale-i Nur meşrebi işte bu kabdır.

– Peki Risale-i Nurun meşrebi nedir?

– Bediüzzaman bunu “Cevşenü’l-Kebir ve Celcelutiye”den aldığı kuvvet ve feyizle Hz. Hasan’ın (ra) kısacık hilâfetini uzun bir zamana çevirmek” şeklinde ifade etmiştir. (Emirdağ Lâhikası, 2011, s. 139.)

**

– Hz. Hasan’ın (ra) hilâfet vazifesi nedir?

– “Adalet-i hakikiye” ile insanların ekserisini mesut etmektir.

– Adalet-i hakikiye ile insanların ekserisini nasıl mesut edebiliriz?

– İman hakikatlerini neşrederek, insanları dalâletten ve yanlış düşüncelerden koruyarak, toplumda “hürmet, merhamet, itaat, haram-helâl duygusu ve emniyeti” geliştirerek…

– Bunu nasıl yapacağız?

– Risale-i Nurun şahs-ı manevisini oluşturup onunla Risale-i Nurları aktar-ı âleme neşredip okunmasını sağlayarak… Çünkü Risale-i Nurlar Kur’ânın hakikî bir tefsiri olarak okuyanına bunları sağlamaktadır.

**

-İman hakikatlerini neşrederek bu vazifeyi daha önce kimler yapmıştır?

– Hz. Ali (ra), Hz. Hüseyin (ra), Zeynelabidin (ra), İmam-ı Gazali, (ra) Abdulkadir Geylani (ra), İmam-ı Rabbani (ra) aynen bu meşrebi takip etmişlerdir.

1. Bu meşrepte zalimlerin zulümlerine asla taraf olunmaz. Haklı tarafa yardımcı olunur.

2. Ulema-i İlm-i Kelâmın ve usulü’d-din âlimlerinin ve Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaatin dâhî muhakkiklerinin İslâmî akidelere dair çok tetkik ve muhâkemâtla ve âyât ve hadislerin muvazene ile kabul ettikleri usûlü’d-din düsturlarını koruyan Risale-i Nurlara sahip çıkarak… (Emirdağ Lâhikası, 361-362.)

**

– Bu durumda Risale-i Nur’un meşrebi ne oluyor?

– Sıralayalım…

•İman hakikatlerini neşretmek,

•Hakkı müdafaa etmek, haksızlığa ve zulme taraftar olmamak,

•Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat mezhebini ve mesleğini karargâh yapmak,

•Ehl-i bid’a ve dalâlete asla taraftar olmamak,

•Hz. Ali (ra), Hz. Hasan ve Hüseyin (ra), Zeyne’l-Abidin, İmam-ı Gazali, İmam-ı Rabbani, Abdülkadir Geylani ve Ehl-i Sünnet kelâm ulemasının ortaya koyduğu “usulü’d-din” kurallarını korumak,

•Hürriyet-i Şer’iyeyi ve meşrûtiyet-i meşrûayı müdafaa etmek,

•Meşveret ve şûrâyı esas kabul etmek,

•Dini hiçbir dünyevî ve siyasî meseleye alet ve tabi etmemektir.

Diğer hususları okuyanların zihinlerine havale edebiliriz.

Benzer konuda makaleler:

M. Ali Kaya

1959 Tokat 'ta doğdum. Kayseri İlahiyat Fakültesinden mezun oldum. Of, Amasya'da öğretmen, Turhal İHL ve Zile İHL'de Okul müdürlüğü yaptım. 2013'te emekli oldum. Yeni Asya Gazetesi, Köprü Dergisi'nde yazıyorum. Basılmış on kitabım var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu