Çizgi filmdeki tehlikenin farkında mısınız?

Shrek ne zaman ekranlarda yer alsa, tedirgin oluyorum. (TRT1)

Çünkü bol “cinsel” mesajın verildiği bu animasyonda “tahammül sınırını aşan” mesajlar var.

Uzmanlar daha önce de bu animasyon hakkında uyarılarda bulunmuştu yanlış hatırlamıyorsam.

Hatta, filmin çocuklara uygun bir film olup olmadığını anlamak için uzman bir ekip, Shrek 1, 2 ve 3 serisinin içeriğini bilimsel olarak inceledi.

Sonuçta, çocukların psikolojilerini ve davranışlarını olumsuz etkileyecek “içerik”lerin olduğu kanaatine vardı.

Filmde iyiliğe karşı kötülük… Güzelliğe karşı çirkinlik… Edebe karşı “edepsizlik” gibi kavramlar “normal”leştirilmiş olarak izleyiciye aktarılmış.

Filmin öne çıkan karakterlerine baktığınızda her ne kadar iyi olarak kodlansalar da onlar üzerinden “olumsuz” içerikler “normalleştirilerek” izleyicilere verilmiş.

Uzmanlar, üç serinin;

-170 sahnesinde yüzde 43.3’ü “çirkinlik”, yüzde 20’si “cinsellik”, yüzde 10’u ise “cinsiyet karmaşası” ile karşılaştırmış.

Yani her dört sahneden üçü “negatif” içeriğe sahip!

Shrek filminde karakterin dudağına ruj sürmesi, prens karakterinin tayt ve eşeğin jartiyer giymesi, Fiona’nın uygunsuz hareketlerini izleyen çocuk bu durumu normalmiş gibi kabul edebilir.

Hem sonra çizgi filmde “transeksüel” bir karakterin ne işi var? Uzmanlar bunun “cinsiyet karmaşası”na yol açabileceği üzerinde duruyor.

Dahası “belden aşağı espriler” normal bir şekilde veriliyor. Örnekleri uzatmak mümkün.

Araştırmalar sonucu bu animasyon filmini “uniage” olarak adlandırmışlar.

Çünkü yetişkin ve çocuk ayrımı yapılmadan, her yaş grubuna hitap eden bu animasyon, ebeveynler, çocukları ile beraber izleyebiliyor ancak bir uzmana göre, “Anna-babalar için eğlence teşkil ederken çocuklar için sakınca içeriyor. Bu nedenle televizyon yapımcıları Shrek’i çocuk filmi olmaktan çıkarmalı, hatta mutlak surette ekrana yaş sınırı  getirmeli.

“Çünkü” diyor uzmanlar, “Çocuklar izledikleri filmlerinin kahramanlarıyla kendilerini özleştirir… Onların yaptıklarını koşulsuz olarak doğru kabul eder ve örnek alırlar. Diğer taraftan örnek alabilecekleri içerik ise argo konuşmalar, müstehcen ve çirkin espriler ve görüntülerdir. Kuşku yok ki, bu negatif içerik, çocukların konuşmalarına, davranışlarına yansıyacak ve onların ruh gelişimini olumuz yönde etkileyecek.

***
SAKIZ REKLAMINDAKİ TEHLİKE

Günlerdir beni rahatsız eden bir reklam filminden bahsetmek istiyorum.

Bir sakız reklamında el ele tutuşan gençler birbiriyle öpüşüyor.

Reklam spotu: “En az 45 dakikalık kesintisiz ferahlık” sloganıyla yola çıkarak, “romantik-komedi” tarzında bir senaryoyu işlemişler.

Milano’da gerçekleşen yapımdan da anlaşılacağı üzere, yerli bir unsur yok. Ama yerli ekranlarımızdan evimize kadar görüntüler sızıyor.

Benim anlamadığım bu reklama karşı bir tepkisizlik mi var?

Günlerce ekrana getirildi kimseden çıt yok.

Bizim ahlakî değerlerimizle taban tabana zıt bu görüntülerin üstelik çocukların en çok izlediği bir saatte “yalap/şalap” ekranlarda yer almasını RTÜK ne derece doğru buluyor?

RTÜK bu reklamın yasaklanması konusunda ciddi bir tepki bekliyorsa, işte yazıyoruz.

Belki bu satırlar onlar için “sıradan bir şikâyet” gibi algılanır. Ama şeytan ayrıntıda gizlidir.

Zaten künyeye baktığımda, senaryo yazarları Larry Sieberth ve Oley Sassone’un iki yabancı kalem olduğunu görebiliyoruz. Yapımcı ise ABnormal Directors olarak kayıtlara geçmiş.

RTÜK’ten ricamız;

Reklamın “mecra”sından “televizyon” ibaresini kaldırması. Sinema veya internette diledikleri kadar göstersinler, bize ne!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*