Ramazan, ömür içinde bir Leyle-i Kadirdir

Şu mübarek şehr-i Ramazan, Leyle-i Kadri ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir Leyle-i Kadirdir ki, muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-i bâkîdir.

Rabian: Şu mübarek şehr-i Ramazan, Leyle-i Kadri ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir Leyle-i Kadirdir ki, muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-i bâkîdir. Senden ve âhiret hemşirem yani ikinci validem ve kardeşimin muhterem validesinden duânızı istiyorum. Madem duâda sizi şerik ediyorum; siz de benim duâma âmin hükmünde olarak duâ ediniz.
Barla Lâhikası, s. 159, (yeni tanzim, s. 451)

Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur’âniyede

fedakâr arkadaşlarım Sabri, Hâfız Ali, Hüsrev,

Refet, Bekir, Lütfü, Rüşdü Efendiler,

Kardeşlerim, bu Ramazan-ı Şerifte size, âlem-i nurdan bahisler açmak arzuları var idi. Maalesef bir hadise zulmet âleminden bahsetmeye beni mecbur ediyor. Bu yeni hadise için etraftaki dostlar lisan-ı kal ve halle meraklı, endişeli bir tarzda benden istizah istiyorlar. Onları ve sizleri meraktan kurtarmak için, o hadiseyi, iki kısım olarak, bir parça beyan edeceğim.

Birinci kısım: Bu bize nisbeten musîbetli ve elîm hadiseyi, Cenâb-ı Hak inâyet ve rahmetiyle başka surete çeviriyor. Evet, Cennet ucuz olmadığı gibi, Cehennem de lüzumsuz değil. Bu hadisenin bize karşıki veçhi, rahmet görünüyor. Ehl-i dünyaya karşı veçhi, Cehennemin lüzumunu gösteriyor. Filhakika bu Ramazan-ı Şerifte hadisenin sûreti çok çirkindi. Fakt Gavs-ı Âzamın dediği gibi, inâyet gözünün altında ve hıfzında olduğumuzdan, çok cihetlerle hakkımızda lemeât-ı rahmet göründü.

İkincisi: Bu Ramazan-ı Şerifte acz ve zaafı ve fakr ve ihtiyacı tam hissedip, Cenâb-ı Hakk’a iltica etmek, bur surette intibah ve heyecan ve şuur ve şiddet verdi. Ramazan-ı Şerifte şimdi okuduğum münacatların okunmasına bu hadise mühim bir kuvvet oldu. Zaten musîbetler, dergâh-ı İlâhîye sevk etmek için birer kader kamçısıdır. Her okuduğum bir kelime ve duâda ve münacat da şuurlu ve şiddetli oluyor. Resmî ve ruhsuz olmuyor. Sahâbelerdeki ibadetlerinin sırr-ı tefevvuku bu noktadandır. Tesbih ve zikri bütün mânâsıyla şuurlu bir sûrette söyledikleridir.
Barla Lâhikası, s. 163, (yeni tanzim, s. 454)

Aziz kardeşim,

Beni merak etmeyiniz inâyet-i Rabbaniye devam ediyor. Maişet cihetinde kanaat ve iktisat beni ihtiyaçtan kurtarıyor. Sakın birşey gönderme. Sen altı yedi nefse bakıyorsun; benim yarım nefsim var. Sen beni değil, ben seni düşünmeliyim. Sabri’nin mektubu ona yetişmemiş. Sen ve Hulûsi, benim her bir amel-i uhrevîmde hissedarsınız. Mâh-ı Ramazanda kazanç bire bindir. Siz de bana duânızla yardım ediniz.
Barla Lâhikası, s. 164, (yeni tanzim, s. 457)

LÛ­GAT­ÇE:
Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi.
Şehr-i Ramazan: Ramazan ayı.
Mâh-ı Ramazan: Ramazan ayı.
ömr-i bâkî: Sonsuz ömür.
âlem-i nur: Nur âlemi.
zulmet: Karanlık.
lisan-ı kal ve hal: Hal ve söz dili.
istîzah: Anlaşılmaz bir mesele hakkında izah isteme.
inâyet: Yardım.
hıfz: Koruma.
lemeât-ı rahmet: Rahmet parıltıları.
intibah: Uyanma.
sırr-ı tefevvuk: Üstünlük sırrı.
ihata: Kuşatma.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*