Ya Yeni Asya olmasaydı?

altKırk sekiz yıllık şanlı bir mazisi olan Yeni Asya’ya, kurulduğu günden beri muhabbet edenler olduğu gibi, muhalefet edenler de olmuştur.

Her iyi ve güzel bir şeyin muhalifleri olmasını normal karşıladık. Onlara karşı duruşumuzu bozmadan, hep müsbet hareketle mukabelede bulunduk. Tabii bunu yaparken, çok zorlandığımız ve bedel ödediğimiz de çok oldu. Ama, Yeni Asya’nın yaptığı hizmetler karşısında ne kadar bedel ödense de azdır diyerek yolumuza devam ettik. Bugün bulunduğumuz noktadan geriye doğru baktığımız zaman, destanlar yazarak bugünlere geldiğimizi görüyor ve “iyi ki varsın Yeni Asya, ya olmasaydın?” diyerek, onunla iftihar ediyoruz.

Bugün Yeni Asya’ya muhalefetten de öte, husumet besleyenlerin, bir an önce kapatılması için olmadık iftiralarda bulunup gammazlık yapanların halini görünce onlara kızmak değil, acımak geliyor içimden.

Yeni Asya olmasaydı ne olurdu diye düşünüyorum da, içim kararıyor, hafakanlar basıyor. Zira, bugün ülkemizin elde ettiği her güzellikte Yeni Asya’nın payını görüyorum. Demokrasiden diyanete, hürriyetten adâlete kadar her yerde onun müsbet katkılarını müşahade ediyorum.

Bugün Yeni Asya’nın kapatılması için gammazlık yapıp pusuya yatanlara sesleniyorum! Yeni Asya ne yaptı da kapatılmayı hak etti?

“Asya’nın bahtının miftahı, meşveret ve şuradır” parolası ile ile yola çıktığı için mi?

“Gayemiz, vatan sathını bir mektep yapmaktır” hedefi doğrultusundan hiç şaşmadan, yurtta ve dünyada Risale-i Nur’un en çok okunan eserler olmasını sağladığı için mi?

Milyonlarca Risale-i Nur küliyatının basım ve dağıtımını yaptığı için mi?

48 yıldan beri Risale-i Nur’un bayraktarlığını ve Bediüzzaman’ın sözcülüğünü yaptığı için mi Yeni Asya’nın kapatılmasını istiyorsunuz?

Yeni Asya olmasaydı, Risale-i Nur’un bayrağını kim dalgalandıracaktı?

Yeni Asya olmasaydı, kitap fuarlarında Risale-i Nur’u bu kadar korkusuz, bu kadar aleni ve parlak tarzda kim sergileyecekti?

Yeni Asya olmasaydı, bugün şehirlerin bilbordlarında “Dünya bu eserleri okuyor” diye kim ilânat edecekti?

Bir gazete ki, başyazarlığını Bediüzzaman Hazretleri yapıyor. Bir gazete ki, hergün her köşesinde nur saçıyor. Manşetlerinde hak ve hakikatı haykırıyor. Her sayısı bir lahika mektubu mesabesinde. Böyle bir gazetenin kapatılmasını istemek, Bediüzzaman’a ve Risale-i Nur’a ihanet etmek değil midir?

Yeni Asya olmasaydı, Risale-i Nur’u sadece Diyanetin izin verdiği yayınevleri basabilecekti.. Risale-i Nur’un neşrini devlet tekeline kaptırmamak için 666 gün mücadele veren, ve Nur’ların basımını Diyanetin tekelinden kurtaran Yeni Asya olmuştur. Yeni Asya, her zaman olduğu gibi burada da gayet hakkaniyetli bir yol izlemiş, Risale-i Nur’un devlet tarafından basılmasını memnuniyetle karşılarken, devletin tekeline geçmesine de engel olmuştur.

Yeni Asya, bir fikir tarlası olarak yüzlerce yazar yetiştirmiştir. Ne acıdır ki, bugün Yeni Asya’nın kapatılmasını isteyenlerin başını, burada yetişen bazı acı meyveler çekmektedir.

Ey Yeni Asya’nn kapatılmasını isteyen nâdanlar! Yeni Asya olmasaydı, acaba bugün sizler olacak mıydınız?

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Değerli Yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki ve büyük harfler ile yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlere uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz. Saygılarımızla. (Editör)

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*