Sizce dünyada en güzel iftar nerededir?

MEKKE — Kâbe’de, iftar saati bir farklı iklime bürünüyor.

‘En güzel iftar nerede yapılır?’ diye sorulsa, her halde şu anda vereceğimiz cevap, Kâbe’de olacaktır.

Çünkü, dünyada, Ramazan ayında, bu kadar farklı ülkeden mü’min kardeşlerin bir araya geldiği başka bir mekân yoktur.

Yine bu kadar farklı milletten, ırktan insanın bir araya gelip de, sadece zemzemle, hurma ile iftar etmeleri de ancak Kâbe’de mümkündür.

Tabiî sadece bir arada olmak değil, bir arada anlamlı bir birliktelik oluşturmak asıl önem arz eden konu olsa gerektir.

İftar saatinin heyecanı ikindi namazı ile birlikte başlıyor. Yavaş yavaş Kâbe’ye gelenler ellerinde hurma çantalarıyla geliyorlar.

Bazıları da özel hazırlanmış iftariyelik ile geliyorlar. Yani herkesin gelir durumuna göre, iftariyelik hazırlığı da ona göre oluyor. Ama samimî olarak bir şey söylemem gerekirse, Kâbe’de iftar hurma ve zemzemle güzel. Onun dışındaki yiyecekler, evet güzeldir, ama sanki burada biraz fazladır.

Gençler, çanta çanta hurma taşıyorlar.

İkindi namazı itibariyle hurmalar görünmeye başlıyor.

İnsanlar bu saatte hizmet yarışına giriyorlar. Çocuklar, gençler sofra seriyor, zemzem ve hurma dağıtıyorlar.

Kâbe’de rızık, sahibinin peşinde koşuyor

Mısırlı mühendis Saad, İftar arkadaşımız.

İftar saatinde Kâbe bir farklı iklime bürünüyor. Gün boyu Kur’ân tilâvetlerinin duyulduğu salonlarda, iftara doğru sofraların serilmesi, zemzemlerin dağıtılması, baş yemek hurmaların dağıtılması ve ezanı beklemek.

Mısırlı Saad’la epeyce bir sohbet ettik… Doğrusu burada kiminle görüşseniz, Türkiyeli olduğunuz anlaşıldığında, hemen bir beklenti hâli kendini gösteriyor. Türkiye’den çok şeyler bekleniyor.

Saad’ı gözlemledim, iftar saatinde hiç kıpırdamadı. Ayağa kalkıp, dağıtılan hurmalardan bile almadı. Ama bizzat kendi sofrasına hurmalar geldi, zemzemler geldi. Yani düşünebiliyor musunuz, ciddî kilolar taşıyan ve karın bölgesi geniş insanlar bile burada üç, beş hurma ile doyuyorlar. Bunu bizzat tecrübe etmeseydim, inanmak zor olacaktı. Hurma ve zemzem bereket demek, maddî ve manevî doymak demek.

Hotellerdeki iftar programları öncesinde sohbetler yapılıyor. Kur’ân tilâvetleri dinleniyor. Kâbe’de de Arapça sohbet yapılıyor.

Ve Kâbe’de bir anda milyonları bulan insan iftar yapıyor. Hiçbir aksama ve düzensizlik de yok. Her şey saat gibi işliyor. Her bölümün sakinleri adeta belirli. Çalışanları belirli. İftar sonrası ortamın toparlanması ise an meselesi. On dakika içinde işler tamam. Kirlenme, dağınıklık yok.

Kâbe’deyseniz mesele yok. Aç kalmak yok. Rızık endişesi yok. Adeta rızık burada insanının, sahibinin peşinde koşuyor.

Kâbe’de herkes toplamanın değil, dağıtmanın, vermenin hazzını yaşıyor. Tabiî dışarıda toplayanlar da yok değil.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*