Şehirlerin Risaleleri

alt

İsm-i Hakîm’e mazhar Nur Risalelerinin, yazılış yerleri ve zamanları düşündürücü. Hiç bir mekân ve zamanda tesadüfe tesadüf edilmediğine göre şehirler, aylar, ayrı nasiplerle nasiplenmiş, farklı mazhariyetlere mazhar olmuşlar.

Risale-i Nur’un parlak bahislerinden biri Otuzuncu Lem’a İsm-i Azam’dan bahseder. Bu Risale’nin başında olduğu gibi, her ismin bahsedildiği bahsin başında nerede ve ne zaman telif edildiğine dair kısa bilgi verilir.

Bu bağlamda bakılırsa Bediüzzaman’ın şehirleri aynı zamanda Risalelerin de şehirleridir. Denizli denince iki cumada telif edilen “Meyve Risalesi” akla gelir. Afyon denilince “Elhüccetüz-Zehra”, “Otuzuncu Lem’a” denilince Eskişehir zihinlerde yer eder. Demek Risalelerin şehirleri olduğu gibi şehirlerin de Risaleleri var.

Barla başlı başına bir bahistir; dirilişin yazıldığı, haşrin haykırıldığı “Onuncu Söz”ün tahtıdır burası. Her mevsim ziyaretgâhtır Barla; ölsün gitsin diye sürülen insanın izi sürülerek Risale okuma serüvenin bir nevi başlangıç noktasıdır.

Kastamonu, mahrem “Beşinci Şuâ” nın ortaya çıktığı yer. Şapka kanunun ilk uygulamaya konulduğu yer. Kastamonu’da bu Şuâyı okumak, bu Şuayı okurken Kastamonu’yu hatırlamak ayrı anlam katmanlarını zihne yerleştirir. Mahremiyetine binaen Üstadın bu risaleyi saklamasına rağmen arama sonucu polis tarafından bulunması ve Kastamonu’da intişarı tesadüf olmadığı gibi istikbale dair işaretler de veriyor olmalı.

Lozan Antlaşması kesintiye uğradığında malum iki zat, Ankara’ya gitmek için Eskişehir’de bindikleri trende bir karar alırlar: “Din öldürülecektir” Ne tesadüf! “İsm-i Azam” bu şehirde, Eskişehir’de yazılır. Bu bahis bu şehirden diğer şehirlere yayıldığına göre bu isimlerin hizmet noktasında yayılması, intişarı buradan olmasın? Hükmün sahibi Allah.

İnşaallah Kur’ân medeniyeti yeryüzüne yayıldığında, Eskişehir böylesi bir mazhariyete nail olacak. Rahmet-i İlâhîden ümitvarız. Her medeniyetin kendine göre şehirleri vardır; âhir zamanın fütuhat devri şehirlerinin tohumları, en sıkıntılı zamanlarda atılmıştır.

Ne zaman? Şaban-ı Şerif’te Kuddüs ismi; Ramazan-ı Şerif’te ism-i Hakem; Şevval-ı Şerif’te Ferd ve Hayy ismi telif edilmiş.

Malum üç aylardayız ve şehr-i Ramazan’a az kaldı? Ne okuyalım diye düşünenler için, üç şehr-i mübarekte, şehirlerin Risalelerinde gezilir; gönül şehri Kuddüs’le yıkanılır, Ferd’le bezenilir, Hakemle ziynet’lenilir, Hayy’la hayatlanılır, Kayyum’la kıyam edilir. O medeniyette bir nefer olma azminde olanların yaptıkları, yapıyor oldukları, yapacakları şey bundan başka şey olmasa gerek.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*