Ak Parti için yolun sonu mu?

31 Mart seçimleri için demiştik ki:

“Normal şartlarda olsa Ekrem başkan fark atar” diye…

Demek ki bu sefer trafoya kedi girmedi…

Manipülasyonlar da pek işlemedi…

Her şey normal gitti ve Ekrem başkan fark attı.

Tıpkı Mansur başkan gibi.

Daha bir çok yerde de Ak Parti kaybetti.

Böylece iktidar partisi;

31 Mart yerel seçimlerinden çok ağır bir kayıp yaşadı.

Aslında bu kayıptan ve normal bir yenilgiden öte tam bir hezimet iktidar partisi için.

Çünkü,

Devlet imkanlarını öylesine fütursuzca kullandılar ki…

Devletin bakanlarını öylesine sahaya sürdüler ki…

Devletin polisini, askerini, diyanetini, camisini, cemaatini öylesine istismar ettiler ki…

Buna rağmen kaybetmek tam bir hezimet.

Bu nedenle;

Seçimi Halkçılar kazanmadı…

Ak Parti kaybetti.

Zira seçmenin tepkisi iktidar partisinin kaybetmesi üzerine kurulu idi ve Ak Partiye kaybettirecek her türlü net seçenek seçmenin tercihi oldu.

Peki niçin Ak parti bu kadar ağır bir yenilgi aldı?

Bunun elbette ki çok sebepleri var, enflasyon, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, emeklilerin durumu, Gazze meselesi gibi…

Ancak;

Bize göre en öndeki sebep kibir…

Karşıdakinin fikrine itibar etmemek, kendinden başkalarını sürekli küçük görmek…

Haksız kazançlar ile elde ettikleri servetle kendilerini kaf dağında sanmak…

Hani hep derlerdi ya, “Harun gibi geldiniz, Karun gibi oldunuz” diye…

Karun’ların da sonu hep böyle batak oluyor.

Tıpkı işte şu 31 Mart seçimlerinde olduğu gibi.

Peki bundan sonra ne olur?

Bazılarının dediği gibi Ak Parti tekrar toplanabilir mi?

Yoksa iktidar için yolunu sonu mu gözüktü?

Son sorudan başlarsak, evet galiba Ak parti için yolun sonu gözüktü.

Benzerini ANAP yaşamıştı.

Hatırlayın 1989 yerel seçimlerini.

İktidarda olmasına rağmen çok büyük bir oy kaybı yaşamış ve bir çok şehri kaybetmişti ANAP.

Tarih tekerrür etti ve bu sefer de AKP kaybetti.

İlginçtir, ikisi de halkçılara kaybetti.

Nasıl ki ANAP ondan sonra bir türlü toplanamadı.

Görünen o ki Ak Parti de toplanamayacak.

Çünkü;

Reis yorgun, hasta ve yaşlı.

Toplayabilecek maddi ve manevi gücü çok azalmış vaziyette.

Reis’ten başka da adam yok görünürde.

Kim toplayacak ki Ak Partiyi?

Zaten tek adam rejimlerinin karakteristik özelliği budur:

Yani arkalarında adam bırakmazlar.

Bu nedenle Reis bitti, parti biter.

Bu bitiş elbette ki hemen bu günden yarına olmaz.

Belli bir süreç alır.

Zaten uzun bir süredir Ak Partide kan kaybı devam ediyordu.

31 Mart’ta bazı ana damarlar da patladı.

Artık yeni bir süreç başlıyor.

Bu kaçınılmaz.

Şimdi merak edilen şu:

İyi parti, DEVA, Gelecek Parti, Saadet ve DP gibi merkez siyasete hitap etmeye çalışan partilerin tamamen silinmesi ile yeni bir siyasi oluşum olup olmayacağı…

Ya da iktidar partisi içinden yeni bir hareketin ortaya çıkıp çıkmayacağı…

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Değerli Yazarım belki yandaşlar dahil 85 milyon insanın duygularına tercüman oldunuz.Evet Tek adam rejimi ile Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çöktüler yazacak çok şey var ama zaten siz özetleniz
    Bu vesileyle Ramazan Bayramınızı tebrik ederim

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*